Şiddet bir toplumun sağlık sorunudur. Birçok erkekte varoluşsal nedenler gereği gücünü başkasının üzerinden göstermektedir. Şiddetin gösterildiği birçok biçimi vardır; ancak en yaygın olanı fiziksel şiddettir. Fiziksel şiddet; kaba kuvvettir. Ne yazık ki ülkemizde birçok kadın, eşinin ya da ailesinin fiziksel şiddetine maruz kalmaktadır. Fiziksel şiddet uygulamak her ne kadar suç olsa da şiddete uğrayanlar tarafından üzeri örtülmektedir.
Şiddet denilince akla hep fiziksel olarak gösterilen kaba kuvvet akla gelse de insanın psikolojisini bozan başka şiddet türleri de bulunmaktadır.
Yalnızca karı-koca ilişkisinde değil, aile içerisinde de görülen bir şiddet türüdür. Ekonomik olarak kısıtlanarak ekonomik yönden özgürlüğünü kısıtlanan kişiye karşı ekonomik şiddet uygulanmış olmaktadır. Aile içerisinde yalnızca kadın olduğu için mirastan mahrum edilmiş olduğu durumlar bulunmaktadır. Ailesine para vermemesi ya da kısıtlı bir miktarda para vermesi, evin ihtiyaçlarını gidermemesi ya da eşinin kendi olanaklarıyla kazandığı parayı elinden zorla alması gibi ekonomik yönden kısıtladığı bir şiddet türüdür.
Psikolojik şiddet, ruh sağlığını derinden yaralayan bir şiddet türüdür. Fiziksel şiddetten daha fazla örnek sıralanabilir. Kadın ile erkeğin iletişim kurduğu herhangi bir ortamda meydana gelebilir. Karşı tarafı iğneleyici, küçük düşürücü, özgüven zedeleyici hareketlerde bulunması, aşağılaması, bağırması psikolojik şiddete maruz kaldığının göstergesidir. Bunun yanında evli çiftlerde eşin verilmesi gereken tepkileri vermediği zaman da psikolojik yönden şiddet uygulamış olmaktadır. Örneğin; eşinin yapmış olduğu yemeğe ‘eline sağlık’ dememesi, işten geldikten sonra eşiyle tek bir laf konuşmayıp sohbet etmemesi dahi psikolojik şiddete girmektedir.
Birçok kişinin bildiği şiddet türüdür. Genellikle fiziksel şiddeti uygulayan taraf erkek olmaktadır. Kaba gücünü başkası üzerinde kullanılması bu şiddet türüne girmektedir. Örneğin; yumruk atmak, tekme atmak, tokat atmak gibi fiziksel biçimde şiddet gösteren hareketlerdir.
Darp Raporu Nasıl Alınır? Darp raporu, rapor isteyen kişinin darba uğrayıp uğramadığını tespit eden bir rapordur. Başvuruda bulunan kişi darp edilmiş ise darbın niteliği, uzunluğu ve derinliği tespit edilecektir. Darp raporu almadan karakola başvurularak darp edildiğine dair şikayette bulunan kişi polis aracılığıyla hastaneye sevk edilerek rapor almasını sağlamaktadırlar. Darp raporunu darp edildikten hemen sonra en yakın sağlık kuruluşuna başvurularak alınabilir. Sağlık ocakları darp raporu vermeye yetkili kuruluşlar değildir. Darp raporu alarak doğrudan karakol, savcılık ya da aile mahkemesine doğrudan başvuruda bulunarak aile mahkemesinden koruma kararı verilmesi talep edilebilir.
Darp Raporu Ne Kadar Sürede Alınmalıdır? Darp raporu almak için darp edilme tarihinden itibaren belli bir süre içerisinde alınma şartı bulunmamaktadır. Önemli olan husus darp edilen kişinin darp izleri kaybolmadan, yaralar iyileşmeden alınması gerekmektedir. Darp raporunun geçerliliği için belli bir süre bulunmamaktadır. Darp raporu kişinin darba uğradığının kanıtıdır. Ancak şiddete uğrayan kişi şiddet nedeniyle boşanma davası açacak ise “boşanma sebebini öğrenmesinden itibaren 6 ay, her halde 5 yıl geçmesi” ile dava hakkı düşecektir.
Cinsel şiddete daha çok kadınlar maruz kalmakta, ancak erkeklerin de maruz kaldığı durumlar olmaktadır. Kişinin rızası olmadan cinsel ilişkiye girilmesi ya da hoyratça ve acıtarak cinsel ilişkiye girmesi bu şiddet türüne girmektedir. Birçok insan cinsel şiddete maruz kaldığı takdirde utanmış olduğundan maruz kaldığı durumu söyleyememektedir. Cinsel yönde yapılan her türlü zorlama bu şiddet türüne girmektedir.
Aile içinde şiddete maruz kalan çok fazla kişi vardır ve ne yazık ki ülkemizde çok yaygın bir durumdur. Şiddete maruz kalan birçok insan nereye başvuracağını ve hangi kurumlardan yardım talep edeceği konusunda bilgisi bulunmamaktadır. Aile içi şiddete maruz kalanların başvuruda bulunacağı kurum ve kuruluşlar;
– Cumhuriyet Savcılığı,
– Baroların Kadın Danışma Merkezleri ve Adli Yardım Kuruluşları
– Kadın Sivil Toplum Kuruluşları
– Polis Merkezleri
– Jandarma Karakolları
– İl Sosyal Hizmet Müdürlükleri
– Sağlık Kuruluşları
– Alo 183
Uzaklaştırma kararı, aile mahkemelerinden talep edilerek alınan bir karardır. Aile içi psikolojik, cinsel, fiziksel şiddet gören ya da şiddet görebilecek tehlikede olan herkes uzaklaştırma kararı olan koruma tedbirinin alınması için talepte bulunabilir. Şiddet gören herkes polise, jandarmaya, Cumhuriyet Savcılığına ya da aile mahkemesi hakimliğinden birisine başvuruda bulunabilir. Koruma kararı kapsamında alınacak önleyici ve koruyucu tedbir kararları en fazla 6 aya kadar verilebilir. Kadına şiddetin önüne geçmek için yeterli olmayan 1998 tarihli 4320 Sayılı Ailenin Korunması Hakkındaki Kanun’un yerine 8 Mart 2011 tarihinde bir kanun getirilmiştir. Ülkemizde uzaklaştırma kararının dayandırıldığı ve güncel olan kanun, 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’dur. Kanun sayesinde kişiye karşı ısrar eden bir takip önlenecek, kadına ya da aile içinde şiddete uğrayan her bireyin mağduriyeti önlenecektir. Söz konusu kanun ile en önemli olan durum, fiziki şiddetin kanıtlanması gerek olmadan yalnızca bir talep ile koruma kararının verilmesidir. Şiddet mağdurunun koruma kararı alabilmesi için yetkililere bildirmesi yeterli görülmüştür.
Şiddet gören ya da şiddet tehlikesi altında bulunan kişi, şiddet uygulama ihtimali olan kişinin konuttan uzaklaşmasını isteyen kişinin talebiyle evden uzaklaştırma kararı çıkarılabilecektir. Şiddet uğrama şartı ile istemek değil, şiddete uğramamış ancak şiddete uğrama tehlikesi altında olan kişi de uzaklaştırma kararının çıkarılmasını talep edebilecektir. Evden uzaklaştırma kararı yine 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’a dayanarak talep edebilecektir. Uzaklaştırma kararı şiddet mağduru ya da şiddete uğrama tehlikesi altında olan kişi tarafından talep edilebilecektir. Talep aile mahkemesinden yapılacaktır. Aile mahkemesinin olmadığı yerlerde ise asliye hukuk mahkemelerinden talep edilebilir.
Uzaklaştırma kararının çıkarılması için ilgili yerden talep edilmesi halinde, bir ya da dört gün aralığında uzaklaştırma kararı çıkabilmektedir.
Uzaklaştırma kararının ilgili yerden çıkması halinde aleyhine uzaklaştırma kararı verilen kişiye tebliğ edilmesi gerekmektedir. Tebligatın gerçekleşmesi halinde uzaklaştırma kararının ihlali halinde hüküm, sonuç doğuracaktır.
Şiddet mağduru lehine verilen koruma kararı belli bir süreye dayalı olarak verilmektedir, koruma kararı süresiz olarak verilmemektedir. Koruma kararının süresinin bitiminde mağduriyet devam ediyor ve şiddet mağduru tehlike altındaysa koruma kararının uzatılmasını talep edebilecek ya da yeniden bir koruma kararı talep edebilecektir. Koruma kararı, tarafların boşanma dosyası üzerinden verilmiş ise süresi sona erdikten sonra uzatılabilir. Ancak polis, jandarma ya da Cumhuriyet savcısı tarafından verilmiş ise aile mahkemesinden değişik iş dosyası üzerinden verilen koruma kararında uzatma verilmeyecektir. Bu nedenle yeni bir talep ile koruma kararı talep edilecek ya da tarafların boşanma davası görülüyor ise mahkemeden yeni bir talepte bulunabilecekler.
Şiddet mağdurunun talebi üzerine uzaklaştırma kararının çıkarılması gerçekleştirilecektir. Uzaklaştırma kararı, muhatabına tefhim ya da tebliğ edilecektir. Şiddet mağduru lehine çıkarılan koruma kararına karşılık itiraz etme hakkı bulunmaktadır. İtiraz etmek, belli bir süreye tabi tutulmuştur. İtiraz süresi koruma kararının tebliğ edilmesi ya da tefhim edilmesinden itibaren başlar ve iki haftalık süresi bulunmaktadır. Aile mahkemesi tarafından verilen karara karşılık olarak bir sonraki numaraya ait olan aile mahkemesine itiraz edilecektir.
Şiddet mağduru lehine çıkarılan koruma kararına karşılık mağdur, uzaklaştırma kararının geri alınması için talepte bulunabilir. Şiddet tehlikesi altında bulunduğunu iddia ederek lehine koruma kararı talep eden kişi, şiddet tehlikesinin ortadan kalktığını ya da eşi ile barıştığını öne sürerek koruma kararının kaldırılması için başvuruda bulunabilmektedir. Ancak böyle bir durumda şiddet mağduriyeti altında bulunan tarafın iyi düşünerek koruma kararının kaldırılmasını isteyebilir. Koruma kararının kaldırılmasının geri alınması için ancak şiddet mağduru talepte bulunabilir. Koruma kararının verildiği mahkemeye geri alınması için bir dilekçe ile başvuruda bulunması yeterlidir.
6284 Sayılı Ailenin Korunmasına ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’da sayılan koruyucu tedbirler;
– İş yerinin değiştirilmesi
– Kişinin evli olması halinde müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yerinin belirlenmesi
– Tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması
– Korunan kişi bakımından hayati tehlikenin bulunması ve bu tehlikenin önlenmesi için diğer tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması halinde kimlik ve ilgili diğer belge ve bilgilerinin değiştirilmesi
6284 Sayılı Ailenin Korunmasına ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’da sayılan önleyici tedbir kararları;
– Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması
– Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhal uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi
– Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve iş yerine yaklaşmaması
– Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması
– Gerekli görülmesi halinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin haller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması
– Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi
– Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi
– Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi
– Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi yerine getirse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi
– Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dahil, muayene ve tedavisinin sağlanması
– Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması
Mahkeme şiddet uygulayan eşe nafaka ödeme tedbir kararı da verebilir. Evden uzaklaştırılan eş adına mağdur olan kişinin, ailesinin ve çocuklarının geçimini sağlamak adına nafaka ödemesi yönünde karar verebilir.
Mahkeme tarafından şiddet uygulayan ya da uygulama ihtimali olan kişi aleyhine vermiş olduğu tedbir kararlarını ihlal etmesi halinde 3 günden 10 güne kadar zorlama hapis cezasına çarptırılabilir. İhlal tekrarlanırsa 15 günden 30 güne kadar zorlama hapsi süresi devam edecektir. Bu nedenle şiddet tedbirine yönelik alınan tedbir kararlarını ihlal edilen kişi aleyhine hemen gerekli mercilere şikayet edilmelidir. Bu durumda Cumhuriyet savcısı kamu davası açar ve şiddet uygulayan kişi hakkında hapis cezasına karar verebilir.
Taraflar henüz boşanmamış ya da boşanma aşamasına girdiğinde uygulamada birçok problemler doğmaktadır. Bunlardan birisi de elektrik ve suyun eş tarafından kapattırılması ve diğer eşi mağdur ettirilmesidir. Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçun işlenmesi bir yıla kadar hapis cezasının olması anlamına gelmektedir. İlgili madde Türk Ceza Kanunu’nun 233. Maddesinde bulunmaktadır. İlgili maddenin ihlali halinde savcılığa ya da polise gidip ihbarda bulunulabilmektedir.
İSTANBUL ( ). AİLE MAHKEMESİNE
KORUMA KARARI İSTEYEN MAĞDUR: Ad Soyad (TC Kimlik No)
Adres
VEKİLİ: Av. Ad Soyad
Adres
KARŞI TARAF : Ad Soyad (TC Kimlik No)
Adres
KONU: Müvekkil lehine 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Hakkında Kanun uyarınca gerekli tedbirlerin alınması yönünde talebimizden ibarettir.
AÇIKLAMALAR:
1-) Taraflar …/…/… tarihinde evlenmiş olup … adresinde müşterek konutta yaşamaktadırlar Ancak müvekkilin evliliğinden bu yana karşı taraf olan eşinden fiziksel şiddetlere maruz kalmış ve müşterek çocuklara da aynı şekilde fiziksel şiddet uygulamıştır.
2-) Ancak karşı taraf, müvekkile en son olarak …/…/… tarihinde ağır bir fiziksel şiddet uygulamış ve müvekkili hastanelik edene kadar dövmüştür. Müvekkilin darp raporu iş bu dilekçe ekinde sunuludur. Müşterek çocuklar ile birlikte müvekkil, mağdur olmuştur.
3-) Karşı taraf olan eş, alkolik olup her gece kendini kaybedene kadar alkol almaktadır. Müvekkili son darp ettiği gece ise aşırı alkollü olan karşı taraf, ağır bir şiddet uygulamıştır. Müvekkilin herhangi bir yerden geliri bulunmayıp sığınacak bir evi de bulunmamaktadır. Bu nedenle karşı taraf olan eşin, müşterek konuttan uzaklaştırılmasını ve müvekkil lehine müşterek konutun aile konutu olarak tedbir verilmesini talep ediyoruz. 4-) Müvekkil, şiddet tehlikesi ile karşı karşıyadır. Tüm bu nedenlerle müvekkil lehine gerekli tedbirin alınmasını talep etmekteyiz.
SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklanan ve gerekçelendirilen tüm sebeplerle;
1-) 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Hakkında Kanun uyarınca gerekli tedbirlerin alınmasına,
2-) Müvekkilin bulunduğu ve müşterek çocuklar ile birlikte yaşadığı konuttan uzaklaştırılması yönünde karar verilmesini saygılarımızla vekaleten talep ederiz.
Talepte Bulunan Vekili
Av. Ad Soyad
İmza
İSTANBUL ( ). AİLE MAHKEMESİNE DOSYA NO: …/… Esas
TALEPTE BULUNAN DAVACI: Ad Soyad
VEKİLİ: Av. Ad Soyad
DAVALI: Ad Soyad
KONU: Müvekkil lehine verilen …/…/… tarihli koruma kararının uzatılmasına yönelik talebimizden ibarettir.
AÇIKLAMALAR:
1-) Yukarıda dosya numarası belirtilen davada, tarafların boşanma davası görülmektedir. Müvekkil lehine derdest boşanma dosyası kapsamında şiddet mağduru olması nedeniyle üç ay süre ile koruma kararı verilmiştir.
2-) Müvekkil lehine verilen koruma kararı …/…/… tarihinde sona ermiştir. Davacı müvekkil, davalı eşi tarafından şiddet ve korkuya yönelik söz ve davranışlarına devam etmekte ve müvekkile aracılar ile tehdit göndermektedir.
3-) Mahkemenizde bulunan boşanma dosyasına, davalı tarafın fiziksel şiddet gösterme potansiyelinde olduğunu kanıtlar nitelikteki belge ve raporlar sunulmuştur. Müvekkilin yeniden fiziksel şiddete uğrama tehlikesi bulunmaktadır.
4-) Tüm bu nedenlerle, davalı aleyhine 6284 Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun çerçevesinde verilen koruma kararının uzatılmasına karar verilmesini talep ederiz.
SONUÇ ve İSTEM: Davalı aleyhine verilen koruma kararının süresinin sona ermesi nedeniyle koruma kararının uzatılması yönündeki talebimizin kabulüne karar verilmesini saygılarımızla talep ederiz.
Davacı Vekili
Av. Ad Soyad
İmza
İSTANBUL ( ). AİLE MAHKEMESİNE Gönderilmek Üzere İSTANBUL ( ). AİLE MAHKEMESİNE DOSYA NO: …/… Esas
KARARA İTİRAZ EDEN: Ad Soyad ( TC Kimlik No)
Adres
VEKİLİ: Av. Ad Soyad
Adres
KARŞI TARAF: Ad Soyad
TEBLİĞ TARİHİ: …/…/…
KONU: Müvekkil aleyhine İstanbul ( ). Aile Mahkemesinin …/… Değişik İş sayılı dosyası üzerinden …/…/… tarihli karar ile verilen tedbir kararına itirazlarımızın sunulmasıdır.
AÇIKLAMALAR:
1-) Müvekkil, şiddet mağduru olduğunu iddia eden karşı taraf ile yaklaşık on yıllık evlidir ve iki müşterek çocukları bulunmaktadır. Müvekkil, eşine yönelik hiçbir zaman şiddet uygulamamış ve aleyhine verilen koruma kararının hukuka ve usule aykırı olması nedeniyle itiraz etmekteyiz.
2-) Öncelikle şiddet mağduru olduğunu iddia eden tarafın şiddet olarak dayandırmış olduğu iddiaların tamamı asılsızdır. Şiddet mağduru olduğunu iddia eden taraf, asılsız beyanlarda bulunarak lehine koruma kararını aldırmaya çalışmıştır. Müvekkilin mesleği sınıf öğretmeni olup saygın bir mesleği bulunmakta ve öğrencilerine de örnek bir karakter olmaya çalışmaktadır. Karşı tarafın, asılsız iddiaları kendisinin psikolojik rahatsızlıklarından doğmuştur.
3-) Karşı taraf, müvekkil tarafından darba uğradığını iddia etmiş; ancak bu iddiasını kanıtlayacak herhangi bir delil sunamamıştır. Karşı tarafın ne tanığı ne de bir darp raporu bulunmaktadır. Müvekkilden biran evvel boşanmak ve anlaşmalı boşanma protokolünde kendi istedikleri doğrultusunda evliliği bitirmek isteyen karşı taraf, müvekkili bu tarz adımlarla yıpratmaya ve anlaşmaya oturtmaya çalışmaktadır.
4-) Müvekkilin şiddet mağduru olduğuna dair beyanları gerçeği yansıtmadığı, delil sunamadığı, aslından yoksun olduğundan bahisle koruma kararının kaldırılması talep etme zorunluluğu doğmuştur.
HUKUKİ SEBEPLER: 6284 Sayılı Yasa, HMK ve ilgili her türlü mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER: Tanık ve her türlü yasal delil.
SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda bahsedilen ve gerekçelendirilen nedenlerle; müvekkil aleyhine verilen koruma kararına itirazımızın kabulü ile aleyhine verilen itirazın kaldırılmasını saygılarımızla vekaleten talep ederiz.
Talepte Bulunan Vekili
Av. Ad Soyad
İmza
İSTANBUL ( ). AİLE MAHKEMESİNE Gönderilmek Üzere İSTANBUL ( ). AİLE MAHKEMESİNE DOSYA NO: …/… D. İş KARAR NO: …/… Karar
KARARA İTİRAZ EDEN: Ad Soyad ( TC Kimlik No)
Adres
VEKİLİ: Av. Ad Soyad
Adres
KARŞI TARAF: Ad Soyad
Adres
KONU: İstanbul ( ). Aile Mahkemesinin …/… Değişik İş, …/… Karar sayılı …/…/… tarihli kararı uyarınca müvekkil aleyhine verilen 3 gün zorlama hapsi cezası kararına karşı itirazlarımızın sunulmasından ibarettir.
AÇIKLAMALAR:
1-) Şiddet mağduru ile müvekkil 1999 yılından bu yana evli olup iki müşterek çocukları bulunmaktadır. Taraflar …/…/… tarihinden bu yana boşanma sürecine girmiş olup boşanma süreçleri normal olan bir çekişme sürecine girmiştir. Ancak şiddet mağdurunun bu çekişme nedeniyle asılsız beyanları ile İstanbul ( ). Aile Mahkemesinin …/… Esas Sayılı dosyası üzerinden koruma kararı verilmiş ve bu tedbir kararı gereği üç gün zorlama hapsi cezası kararına hükmedilmiştir. Şikayet eden ve şiddet mağduru olduğunu iddia eden taraf asılsız, mesnetsiz iddialar ile karara itiraz etmiştir.
2-) Taraflar evliliğin başından bu yana problemler yaşamaktadır, fakat müvekkil, eşine yönelik hiçbir zaman fiziksel olarak şiddette bulunmamıştır. Müvekkil, şiddet uygulayacak bir karakter ya da mizaca sahip olmamaktadır. Müvekkil aleyhine verilen koruma kararındaki amacın müvekkilin açmış olduğu boşanma davasıdır.
3-) Şiddet mağdurunun tedbir kararına ihlal olarak şikayete konu edildiği olay günü müvekkil tedbir kararını ihlal etmemiştir. Olay günü müvekkil çocuklarını görmek amacıyla müşterek konutun bulunduğu sokağın başına gitmiş ve eve yakın bir yerde dahi durmamıştır. Bu duruma özellikle müşterek çocuklar yakından tanıktır. Olay günü eve doğru yürüyen şiddet mağduru olduğunu iddia eden eş, müvekkilin aracını tanımış ve hemen polisi arayarak şikayette bulunmuştur. Ancak müvekkilin çocukları almak için beklediği yer, sokağın başı olup müşterek konutun yakını dahi değildir.
4-) Şiddet mağduru olduğunu iddia eden tarafın asıl amacının korunmak değil, müvekkili yıpratmak ya da kendi çabası ile bir bezdirmek olup asılsız iddiaları bulunmaktadır. Tüm bu nedenlerle müvekkil aleyhine çıkarılan üç günlük zorlama hapis cezasının kaldırılmasını talep etmekteyiz.
HUKUKİ NEDENLER: 6284 Sayılı Yasa ve ilgili her türlü mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER: Tanık ve her türlü yasal delil.
SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda belirtilen tüm gerekçeler ve nedenlerle; İstanbul ( ). Aile Mahkemesinin …/… D. İş …/… Karar Sayılı …/…/… tarihli kararında müvekkil aleyhine verilen üç günlük zorlama hapis cezasının kaldırılmasını saygılarımızla talep ederiz.
İtiraz Eden Vekili
Av. Ad Soyad
İmza
Davacı tarafından açılan aile konutu olduğunun tespitine ilişkin karar talepli dava açılmıştır. Mahkeme tarafından aile konutuna ilişkin talep kabul edilmiştir. Karar tarihinden sonra tarafların boşanma kararı kesinleşmiştir. Boşanma ile evliliğin sona ermesi ile Türk Medeni Kanunu’nun 194. Maddesindeki aile konutu düzenlemesi için olan koruma hakları da sona ermektedir. Bu nedenle davacının açmış olduğu dava “karar verilmesine yer olmadığı kararı” verilmesi gerektiğinden bozma kararı verilmiştir. _(Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/4764 Esas, 2018/15013 Karar)_
Davacı kadın evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayanarak boşanma davası açmıştır. Ancak davalı, davacının açmış olduğu davada yetki itirazında bulunmuştur. Davalının yetki itirazı mahkemece kabul edilmiş ve davacı tarafından yetki itirazının kabulüne kararı temyiz edilmiştir. Yargıtay, dosya incelemesinde, davacı kadının ortak çocuklarla birlikte eşi ve ailesinin tehditleri nedeniyle devlet koruması altında olduğu belirtilmiş ve çocukları ile kendisinin can güvenliği olmaması nedeniyle adreslerinin bilinmemesini istemiştir. Okul çağında olan müşterek çocukların kayıt işlemlerinin kendilerine güvenli bir hayat sağlanması için 6284 sayılı yasa gereğince gizli tutulmasını talep etmiştir. Bu nedenle davacı, kimlik ve adres bilgilerinin gizli tutularak kendisine yapılacak tebligatlara ilişkin ayrı bir adres tespit edilmesine karar verilmiştir. Bütün bunlar nedeniyle Yargıtay, söz konusu davada isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekirken kabulünü doğru bulmamıştır. Bu nedenle bozma kararı vermiştir. _(Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2017/74 Esas, 2017/1869 Karar)_
Taraflar arasında görülen mahkemede verilen karar davacı kadın tarafından tamamı yönünden, davalı erkek tarafından ise 6284 sayılı kanun uyarınca verilen koruma kararı temyiz edilmiştir. Söz konusu 6284 sayılı kanuna göre verilen koruma kararı temyize tabi değildir, davalı tarafın temyiz talebinin bu yönüyle Yargıtay reddine karar vermiştir. _(Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/22979 Esas, 2015/7952 Karar)_
Evlilik birliği içerisinde şiddet gören eşin başvurduğu makama göre şiddet uygulayan eş hakkında gerekli tedbir ve cezalandırılmada bulunulacaktır. Öncelikle eş hakkında savcılığa şikayet edildiği vakit, eş hakkında soruşturma başlatılacak ve eş, adli para cezası ya da hapis cezası ile cezalandırılacaktır. Diğer tedbir durumu ise eş hakkında uzaklaştırma kararı verilecektir.
Şiddet uygulayan kişinin şiddet uygulama nedeni altında birçok faktör bulunmaktadır. Bu nedenler psikolojik, sosyal ve biyolojik nedenlerdir. Şiddetin gerekçesi, nedeni olmamaktadır; ancak kişinin içsel problemleri veya yetiştirilme tarzına bağlı evlilik içerisinde şiddet olarak yansımaktadır.
Öncelikle tedbir kararının alınması gerekmektedir. 6284 Sayılı Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna dayanarak şiddet uygulayan kişi aleyhine uzaklaştırma kararı alınmalıdır. Bununla birlikte darp raporu alınarak mutlaka şiddet uygulayan eş hakkında şikayetçi olunmalıdır.
Şiddet genelde fiziki şiddet olarak bilinmektedir; ancak kişinin eşine karşı fiziki olarak darp etmeden de şiddet uyguladığı durumlar bulunmaktadır. Fiziksel şiddet yanında evlilik içerisinde uygulanan şiddet türleri ekonomik, psikolojik, sosyal, cinsel şiddettir.
Şiddet gören kişi ALO 183’ü arayabilir. Aile içi şiddeti önlemek amacıyla kurulan hattı yalnızca eşinden şiddet gören kişinin araması gibi bir zorunluluğu bulunmamaktadır. Annesinden, babasından, kardeşinden, akrabasından ve hatta eski eşinden şiddet gören kişi de arayabilir.
Eşinden şiddet görmüş veya şiddet görme tehlikesi altında olan kişi, eşi aleyhine evden uzaklaştırma kararının aldırılması için talepte bulunabilir. Kişinin kendisini güvende hissetmemesi ve şiddet görme tehlikesi altında bulunması uzaklaştırma kararının çıkarılması için yeterlidir.
Şiddet gören kişi öncelikli olarak eşi aleyhine uzaklaştırma kararı aldırmak ve darp raporu alınması için mutlaka en yakın polis merkezine gidilmelidir. Böylelikle hem eşi hakkında uzaklaştırma kararı alınacak hem de eşi hakkında soruşturma başlatılarak şiddet nedeniyle takip başlayacaktır.
Şiddet tehlikesi altında olan kişi, şiddet görme tehlikesi altında olduğu kişi hakkında aile mahkemesinden uzaklaştırma kararı aldırabilir. Uzaklaştırma kararının alınmasıyla evine veya iş yerine yaklaşması önlenmiş olacak, kişi, bu kararı ihlal ettiği vakit hakkında hapis cezası verilecektir.
Aile içi şiddete uğrayan kişi, şiddet uygulayan kişi hakkında şikayetçi olduğu vakit o kişi hakkında kasten yaralama suçundan soruşturma başlatılacaktır. Eşine, üstsoyuna, altsoyuna şiddet uygulaması halinde kasten yaralamanın nitelikli hali işlenmiş olacaktır. Bu nedenle şikayete tabi olmayacaktır.
Öncelikle Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na uygun, tam ve eksiksiz olmalıdır. Kanuna uygun olarak hazırlanan dilekçenin talep kısmında şiddet uygulayan kişi hakkında uzaklaştırma kararı çıkarılması için talepte bulunduğunu da özellikle belirtmelidir.