a

Facebook

Twitter

Copyright 2015 Libero Themes.
All Rights Reserved.

8:00 - 19:00

Pazartesi - Cuma.

0850 241 00 14

Instagram

X

Search
Menu
 

Çekişmeli Boşanma Davası

Avukat Serpil Çınar > Çekişmeli Boşanma Davası

Çekişmeli Boşanma Davası Nedir?

 

Çekişmeli boşanma ne demek, anlaşmalı boşanmadan farkı nedir? Çekişmeli boşanmanın analizini yapacak olursak; boşanmak isteyen tarafların ‘nafaka’, ‘maddi veya manevi tazminat’, müşterek çocuk varsa velayet konularında anlaşamadıkları hallerde çözüme varılması için açılmış olan davadır. Sadece iki tarafın boşanmak istediği durumlarda değil, bir tarafın boşanmak istediği, diğer tarafın boşanmak istemediği durumlardaki boşanma davası çekişmeliye dönüşmektedir.

 

Bir duruşmada sona ermeyen bir dava türüdür. Bu nedenle en çok karşılaştığımız sorulardan birisi: “Çekişmeli boşanma davası ne kadar sürer?” sorusudur. Çekişmeli boşanma davasıyla boşanacak olan kişilerin anlaşmalı boşanmada olduğu gibi bir duruşmada sona ermediğini bilmeleri gerekmektedir. Bunun yanında ispat ve kusur tespitinin önemli olan davada davacı iddiasını, davalı ise savunmasını ispatlamalıdır.

 

Çekişmeli Boşanma Davası Nasıl Açılır?

 

Dava açmak isteyen taraf ilerde hukuki kaybı olmaması ve davayı kazanması adına birçok duruma dikkat etmeli, belli prosedürlere uygun olarak davayı açmalıdır. Kanundaki belli prosedürlere uygun olarak açılmayan dava, reddedilecektir.

 

Çekişmeli boşanma başvurusu aile mahkemelerine yapılmaktadır. Aile mahkemelerinin olmadığı illerde ise asliye hukuk mahkemesi görevli olacağından boşanma davası asliye hukuk mahkemesinde açılacaktır. Boşanma davasını hangi mahkemede açacağını öğrenen davacı, kanuna uygun olarak hazırlanan dilekçeyi 3 nüsha olarak sunarak dava açabilecektir.

 

Dava dilekçesinin ekine kimlik fotokopisi ve delillerin de eklenmesi gerekmektedir. Delillerde, mesaj kayıtları, fotoğraflar ve tanık dinletilecek ise tanıkların isimleri de eklenmelidir. Bunun yanında davayı açarken belli başlı harçlar ve avanslar yatırmak gerekecektir. Dava açarken başvuru harcı ile peşin harç yatırılmalı, bunun yanında gider avansı da eklenmelidir. Gider avansı, dosyada müzekkere ya da dilekçe için tebligat masrafları için kullanılmaktadır.

 

Ancak bir avukat aracılığıyla açılacak ise vekilinize vekaletname çıkarmanız yeterli olacaktır. Boşanma vekaletnamesi, noter aracılığıyla vesikalık fotoğraf ile birlikte yapılacaktır. Boşanma dosyasında dava dilekçesi ve delil hazırlığı vekil ile birlikte yapılacaktır. Vekil, adliyeden boşanma davası açacak ve gerekli belgeleri de dilekçe ekine sunacaktır. Vekaletname ile birlikte dava dilekçesi sunulacağından kimlik fotokopisine gerek duyulmayacaktır.

 

Kimler Çekişmeli Boşanma Davası Açabilir?

 

Taraflardan biri veya her ikisi çekişmeli boşanma davası yoluna başvurarak boşanmak isteyebilmektedir. Eşlerden birisi evlilik birliğini yürütemeyecek durumda ve evliliği eş için çekilmez hale gelmiş ise çekişmeli boşanma yoluyla dava açabilmektedir. Bu nedenle çekişmeli boşanma davası nasıl açılır konusu çok önemlidir, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na uygun düzenlenmeyen ve Türk Medeni Kanunu’nda belirtilmeyen bir boşanma sebebine dayandırılarak dava açılamayacaktır.

 

Davacı, diğer eş boşanmak istemese dahi çekişmeli boşanma açabilir. Eşlerden her ikisi de evliliklerini bitirmek adına boşanmak istiyor fakat fer’i unsurlarda anlaşamıyor ise çekişmeli boşanma davasını açabilirler. Her iki eş boşanma konusunda hemfikir olsa da tazminat, nafaka ve mal rejimi (ortaklık ya da ayrılık) konularında anlaşamadıkları zaman çekişmeliden boşanabilirler.

 

Görüldüğü üzere eşlerden biri boşanmak istiyor fakat; diğer eş boşanmak istemiyor, diğer bir durum ise taraflardan her ikisi boşanmak istiyor ancak boşanmaya bağlı olan hususlarda anlaşmaya varılamadığı vakit, çekişmeli olarak boşanmayı tercih etmektedirler.

 

Çekişmeli Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?

 

Çekişmeli boşanma zorlu bir süreçtir, uygulamada çekişmeli boşanma örnekleri yıpratıcı durumlarla karşılaşıldığını göstermektedir. Peki çekişmeli boşanma tek celsede biter mi, kaç celse sürer? Ne yazık ki tek celsede sona ermesi mümkün değildir, birden fazla duruşma yapılacaktır ve belli aşamaların tamamlanması gerekecektir. Delillerin tamamlanması önceden kestirilen bir süreç olmadığından açık bir cevap verilemeyecektir.

 

Çekişmeli boşanma davası kaç duruşmada biter, kaç ay – kaç gün – kaç yıl sürer, çekişmeli boşanma aşamaları en kısa ne kadar sürede bitirilebilir gibi konular en merak edilen konulardandır.

 

  • Çekişmeli boşanma davasında ilk duruşma ön inceleme duruşması olup taraflar arasında uzlaşma olup olmayacağı sorulacak, iddia ve çekişmeli boşanmaya itiraz var ise savunmalar belirlenerek tahkikat aşamasına geçilecektir. Ayrıca çekişmeli boşanma tebligatı davalıya tebliğ edilip edilmediği de kontrol edilecektir.

 

  • Çekişmeli boşanma ikinci oturum (celse) nasıl olur? Tahkikat aşamasına geldiği için tanık varsa tanık dinlenecek, kurumlardan gelen cevapların olup olmadığı, cevaplar gelmemiş ise ilgili kurumlara delil celbi için müzekkere yazılmasına karar verilecektir. Delil toplamak amacıyla tanıklar dinlenilir, müzekkere yazılır, rapor yazılması için bilirkişiye veya sosyal inceleme raporu hazırlaması için uzmana süre verilir ve daha bunun gibi davasına göre süreci değiştiren durumlara göre farklılık gösterecektir. Bütün bu durumlar davanın seyri ile süresini de etkilemektedir. Çekişmeli boşanma davasında delillerin toplanılması ve takibi yasaya göre iyi takip edilmelidir.

 

01.01.2019’da yeni düzenleme getirilmiştir, çekişmeli boşanma hedef süre olarak 10 ay (300 gün) öngörülmüştür. Ancak uygulamada genellikle ortalama 1 ila 1,5 yıl sürmekte olup bu uygulamaya geçilmesiyle süreler daha da kısalmıştır. Buna rağmen çekişmeli boşanma davası neden uzun sürer? Davadaki tarafların gerekli takibi yapmaması ve belli başlı hukuki prosedürleri izlememesi durumunda boşanma davası 3-4 yıl sürmektedir. Peki çekişmeli boşanma nasıl hızlandırılır? Delillerin toplanılması aşamasında takibin yapılması, eksik delillerin toplanılmasında mahkemeye dilekçe sunularak yönlendirilmesi ya da duruşmalara girerek takibin yapılması ile mümkündür. Çekişmeli boşanma davasının sonuçlanması için belli aşamaların tamamlanması gerekmektedir.

 

Deliller toplanmalı, tanıklar dinlenmeli ve kurumlara müzekkere yazılmalıdır. İlgili makamlar işlem yapıp müzekkerelere hızlı şekilde cevap verir ise yargılama daha kısa sürede sonuçlanacaktır. İşte tüm bu nedenlerle çekişmeli boşanma davası ne kadar sürede sonuçlanır ya da en fazla ne kadar sürer gibi süreye dair soruların cevabının açık ve net yanıt verilmesi mümkün değildir. Boşanma davasının takibi ve seyri bir boşanma avukatı aracılığıyla yapılmalıdır. Yapılmadığı vakit, hiç yoktan yere uzayabilecektir. Ayrıca dosyada yanlış hamleler yapılarak geri dönülmez kayıplara yol açılmasını önleyecektir.

 

Ayrıca davadaki tanıkların sayısı da dava sürecini etkileyen bir durumdur. Her bir celsede belirli sınırda tanık dinleneceğinden tanık sayısı dikkatli seçilmelidir. Tanık dinlenilmesine göre celseler ertelenebilir, süreç uzayabilir. Çekişmeli boşanma davasının sürecini delillerin toplanılması, davanın açıldığı mahkemenin dosya yoğunluğu ve boşanma sebepleri etkilemektedir.

 

Çekişmeli boşanma sonrasi istinaf mahkemesi (çekişmeli boşanma kararına itiraz), yerel mahkemenin kararını değerlendireceğinden verilen karar kesinleşmiş olmayacaktır. Çekişmeli boşanma ne kadar sürer sorusu görüldüğü üzere artık dosyanın durumuna bağlıdır.

 

Çekişmeli Boşanma Kısa Sürede Bitmesi İçin Ne Yapmalıyım?

 

İddialar (dava dilekçesi), savunma, iddiaların kanıtlanması ve delillerin toplanılması sonucunda karar verilmektedir. Bu nedenle çekişmeli boşanma davası ne kadar sürer sorusunun tam cevabı verilememektedir; fakat uzman bir boşanma avukatı yardımıyla süreci hızlandırabilir, davanın kısa sürede sonuçlanması sağlanabilmektedir.

 

Delillerin toplanılması için tanıklar duruşmaya davet edilir, müzekkere yazılır, bilirkişi tarafından rapor hazırlanmaktadır. Bütün bunların takibi, sürelerinin kaçırılmaması ve bu işlemler için belli miktarda harçların yatırılması gerekmektedir. Delillerin toplanılmasındaki hususlar dikkat edilmediği vakit süreç uzayabilir, dava kısa sürede sonlanacak iken gereksiz yere zaman kaybına uğrayabilmektedir.

 

Çekişmeli Boşanmanın Şartları Nelerdir?

 

Tarafların boşanma ya da boşanmaya bağlı olan konularda anlaşamıyor olması gerekmektedir. Eşlerden birisi boşanmak istiyor fakat diğer eş boşanmak istemiyor ise bu dava anlaşmalı değil, çekişmeli olarak devam edecektir. En önemlisi ise eşlerin resmi nikahlı olması, imam nikahlı olması halinde dava açılamayacağı yönündedir.

 

Her iki taraf boşanmak istiyor ancak boşanmaya bağlı unsurlarda anlaşamıyor ise yine anlaşmalı boşanma davası eşler için uygun olmayacaktır.

 

Yanlış bilinen bir kural ise çekişmeli boşanma davasında evlilik süresiyle ilgilidir ve 1 yıldan önce ya da resmi nikah üzerinden 1 yıl dolmadan çekişmeli boşanma olmaz bilgisi yanlıştır. Anlaşmalı boşanmada olduğu gibi herhangi bir süre öngörülmemiştir, taraflar 1 saat de olsa 1 ay da evli olsa her daim çekişmeli olarak açabilecektir.

 

Her iki eşin birbirinden davacı olduğu davada, davasında taraflardan biri mahkemeye gelmezse hakim, gelmeyen tarafın davası hakkında düşme yönünde karar verecektir. Çekişmeli boşanma davası erkek eş, kadın eş fark etmeksizin davacının kim olduğu önem taşımamaktadır. En önemlisi her daim gerekçelerinin kanıtlanıp kanıtlanmadığıdır.

Çekişmeli Boşanma Davasında Hakim Nelere Dikkat Eder?

 

Davacının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na uygun bir dilekçe oluşturup oluşturmadığına, Türk Medeni Kanunu’na uygun açılıp açılmadığına ve iddialarını ispatlayıp ispatlamadığına dikkat edecektir.

 

Aynı şekilde davalının iddialarının da ispat edilip edilmediğine dikkat edecek, süresinde dilekçe sunup sunmadığına, tarafların yasal süre içerisinde harç yatırıp yatırmadığı ve delilleri sunup sunmadığına bakarak davayı neticelendirecektir. Hakim davada hem usul hem de esas olarak incelemede bulunacaktır.

 

Çekişmeli Boşanma Davasında Temyiz Süresi Ne Kadar Sürmektedir?

 

Mahkeme tarafından verilen karar kesin olmayıp bu karara itiraz etme hakkı bulunmaktadır. Mahkemenin vermiş olduğu karara itiraz, bir üst merci olan istinaf mahkemelerine yapılmaktadır. İtiraz, kararın taraflara tebliğinden itibaren 14 gün içerisinde istinaf yoluna başvurma hakkı vardır. Taraflar tebliğden itibaren 14 gün içerisinde başvurmaz ise karara karşı itiraz yoluna başvurma hakkı kaçırılmaktadır.

 

Mahkemeye verilen istinaf yoluna başvuru dilekçesiyle beraber istinaf için yatırılması gereken harç ve avanslar yatırılmalıdır. Bütün işlemlerin tamamlanmasından sonra dosya, istinaf mahkemelerine gönderilir.

 

Dosyanız istinafa gönderilmiş ise dosyanın dönme süreci beklenmelidir. Bunun dışında herhangi bir işlem yapılmasına gerek yoktur. Bölge Adliye Mahkemesine giden dosyanın sonuçlanması 1 sene ile bir buçuk seneyi bulabilir. En uzun çekişmeli boşanma davası ne kadar sürer bilinmez, istatiksel bir veri bulunmamaktadır. Ancak itiraz edilmesi halinde uzun sürecek bir dava olacağı aşikardır.

 

Çekişmeli Boşanma Davasında Maddi Durum İncelemesi

 

Eşlerin uzlaşamadığı konulardan birisi de nafaka ya da tazminat konusudur. Mahkeme taraflardan birine nafaka ödenmesi yönünde karar verdiği vakit, nafaka ödeyecek olan kişinin mali gücüne göre miktar belirlemektedir. Ayrıca dava sonucunda taraflardan birisinin kusurlu olmadığı ya da evlilik nedeniyle uğradığı zarar nedeniyle tazminat ödenmesi yönünde verir ise yine ödeyecek olan kişinin mali gücüne oranla vermektedir.

 

Tarafların sosyal ekonomik durumu önemli olup dava sürecinde ve dava sonucunda verilecek olan kararları doğrudan etkilemektedir. Tarafların sosyal ekonomik durumunun mahkeme tarafından araştırılması gerekmektedir. Tarafların sosyal ekonomik araştırmasının yapılmasını kişilerin bağlı bulunduğu emniyet birimi tarafından yapılmaktadır. Taraflar ile ayrı ayrı görüşülmekte ve tarafların aylık maaşı,, kirada oturup oturmadığı, üzerinde kayıtlı gayrimenkul ya da araç olup olmadığı sorulmaktadır. Bütün bu bilgiler sonrasında ise emniyet birimi SED raporunu mahkemeye göndermektedir.

 

Mahkeme genellikle tarafların SED raporu hazırlanmadan nafaka miktarı hükmetmeyebilir. Ancak SED raporunun hazırlanmasından sonra nafaka miktarına hükmederse dava açılma tarihinden itibaren geriye dönük olarak nafaka miktarının ödenmesine hükmeder.

 

Çekişmeli Boşanma Davası Açarken Dikkat Edilecek Hususlar

Boşanma davası açarken öncelikle evliliği sonlandırma konusunda emin olunup olunmadığı analiz edilmelidir. Evliliği sonlandırmak adına kesin karar verilmişse ancak o zaman dava açılmalıdır.

 

Davayı açan kişi iddialarını ispatla yükümlüdür. Bu nedenle davacı delillerini hazırlarken bu husus üzerinde dikkatli davranmalıdır. Dava dilekçesinde geçen iddialar ispatlanamadığı takdirde mahkeme ispatlanamayan iddiaları dikkate almayacaktır. Mahkeme ispatlanan iddialara göre değerlendirme yapacaktır.

 

Karşı tarafın kusurunu ispatlayacak deliller tam ve eksiksiz olmalıdır. Unutmamalıdır ki eksik delillerle açılan davalarda hak kaybına uğramak mümkündür.

 

Eğer dava bir avukat aracılığıyla takip edilecekse her ayrıntı mutlaka avukatla paylaşılmalıdır. Avukat davaya ilişkin bir bilgiyi dava sırasında karşı taraftan öğrenecek olursa vekilin savunması zorlaşabilir. Aradaki vekalet ilişkisinin zedelenmemesi ve davayı sağlıklı bir şekilde yürütmek adına her ayrıntı paylaşılmalıdır. Unutulmamalıdır ki avukat ile müvekkil arasında sır saklama yükümlülüğü vardır.

 

Çekişmeli Boşanma Davası Dilekçesi (Protokolü) Nasıl Olmalıdır?

Titizlikle, mevzuata uygun olarak hazırlanmalıdır. Bu nedenle uzman bir boşanma avukatına danışılmadan dilekçe yazılmamalıdır. Nitekim her evlilik bir olmadığı gibi her dava da farklı olmaktadır.

Evliliği sona erdiren nedenlerin kanunda hangi sebebe dahil olduğunu, dilekçede nelerin talep edilmesi gerektiğini ayrıntılı olarak bilmeden hazırlanmamalıdır.

 

Evliliği sona erdiren nedenlerin kanunda hangi sebebe dahil olduğunu, dilekçede nelerin talep edilmesi gerektiğini ayrıntılı olarak bilmeden dava dilekçesi hazırlanmamalıdır. Bu nedenle davayı açacak olan kişinin bu süreci etkileyecek olan dava dilekçesini iyi hazırlamalıdır. Dava dilekçesi hazırlanırken hukuki prosedürlere uyumalı, ileride hak ve menfaat kaybı yaşanmaması adına talep ve nedenini mevzuata uygun olarak belirtilmelidir.

 

Çekişmeli Boşanma Davası için Gerekli Evraklar

 

Taraflar boşanırken belli konularda uzlaşamadıklarından başvurmuş olduğu bir dava türüdür. Bu nedenle davayı açacak olan kişinin evlilik içerisinde eşi ile anlaşamadığı hususları ve nedenlerini dayandırdığı dava dilekçesi hazırlamalıdır. Belli hususlara dikkat edilmeli, boşanma nedenleri ile talepleri ayrıntılı olarak bildirilmelidir.

 

Boşanma dava dilekçesinin yanında dayandırılan neden ve gerekçeleri ispatlayan deliller sunulabilir. Dava dilekçesi ile birlikte sunulan delil listesinde tanıklar bildirilebilir, fotoğraflar veya belgeler eklenebilir. Tanıklar bildirildiği vakit, tanıkların isim ve adresleri ile TC Kimlik numaraları da eklenmelidir.

 

Boşanma davasını açarken yanında kimlik fotokopisini de mutlaka hazır etmelidir. Kimlik fotokopisi olmadan dava açma işlemleri yapılamayacaktır. Ancak vekil aracılığıyla boşanma davası açılacak ise vekaletname çıkarması yeterli olacaktır. Vekaletnamenin çıkarılması yeterli olup kimlik fotokopisinin eklenmesine gerek olmayacaktır.

 

Çekişmeli Boşanma Davası Hangi Mahkemede Açılır?

 

Görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Aile mahkemeleri, kural olarak her yargı çevresinde  kurulmaktadır. Aile mahkemeleri; boşanma davası, nafaka, mal rejimi tasfiyesi, kadına ve çocuğa şiddetin önlenmesine yönelik tedbir kararları alabilen davalardır.

 

Aile mahkemelerinin kurulamadığı yargı çevrelerinde de genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemeleri görevlidir. Asliye hukuk mahkemeleri, aile mahkemesi görevi sıfatıyla davalara bakabilmektedir. Görevli olmayan bir mahkemede dava açıldığı vakit, mahkeme davayı görevsizlik nedeniyle reddedecektir. Bu nedenle boşanma davasını açarken mutlaka uzman bir boşanma avukatından yararlanılmalı, ileride karşılaşılacak hukuki bir kaybın önlenmesi istenilmelidir.

 

Aile Mahkemelerinin Özellikleri

Aile mahkemeleri özel mahkeme statüsündedir. Bu nedenle aile mahkemelerinde hakim ve uzmanlar adına özel olarak nitelik belirlenmektedir. Uzmanlık olarak Aile Hukuku alanında lisansüstü eğitim yapmış olması da önem taşımaktadır. Öncelikle Aile mahkemesindeki hakimlerin belli başlı özelliklere sahip olması gerekmektedir. Aile hakimleri için evli, çocuk sahibi ve belli yaşta kıdeme sahip olanlar arasından tercih edilmektedir. Anayasal haklar içerisinde “aileyi korumak” yer aldığından evliliğin bitimi hususuna mahkeme dikkatle incelemede bulunacak ve boşanma şartları hususunu irdeyelecektir. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 3. Maddesinde de belirtmiş olduğu üzere;

“Aile mahkemelerine, atanacakları bölgeye veya bir alt bölgeye hak kazanmış, adli yargıda görevli, evli ve çocuk sahibi, otuz yaşını doldurmuş ve tercihen aile hukuku alanında lisansüstü eğitim yapmış hakimler arasından Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca atama yapılır.”

 

Aile mahkemeleri tarafından istenilen sosyal inceleme raporlarının hazırlaması için uzmanlar görevlendirilmiştir. Aile mahkemeleri bünyesindeki uzmanlar için kanunun 5. maddesinde aranılan kriterler belirlenmiştir. Hakimler için belirtilen nitelik olan evli, çocuklu ve otuz yaşını doldurma kriteri uzmanlar için de geçerlidir. Ayrıca aile sorunları alanında lisansüstü eğitim yapmış olanlar arasından psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacılar arasından atanmaktadır.

Görüldüğü üzere boşanma davaları önem teşkil ettiğinden boşanma dosyalarında görevli olan hakim ya da uzman kişilerin belli bir özelliğe ve kritere sahip olması gerekmektedir. Boşanmalarda yanlış kararlar verilmesinin önüne geçilmek istenmiş, dosyanın her aşamasında nasıl hareket edilmesi gerektiği, delil toplanılması gibi önemli durumların yürütülmesi belli kritere sahip hakimlere bırakılmıştır.

 

Hakimin talebi ile destek aldığı uzmanlarda da belli kriter aranmıştır. Uzmanlar, çocuğun hangi ebeveynde kalması gerektiğine dair detaylı bir incelemede bulunacak ve çocuk yararına olacak bir karar verebilecektir.

 

Çekişmeli Boşanma Davasında Yetkili Mahkeme

 

Yer yönünden yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya dava açılma tarihinden son 6 ay oturdukları yer mahkemesidir. Görüldüğü üzere eşlerden birisi kendi yerleşim yerinde dava açma hakkına sahiptir.

 

Çekişmeli Boşanma Sebepleri Nelerdir?

Türk Medeni Kanunu’nda boşanma sebepleri sayılmış olup davasını açacak olan kişinin ancak kanundaki nedenlere dayanarak açabileceğini belirtmiştir. Bu nedenle davayı açacak olan kişinin boşanma nedenini iyi belirlemesi gerekmektedir. Boşanmak isteyen taraf, evliliğinin bitmesine ilişkin olay ve durumların hangi boşanma nedenine girdiğini ve bu nedenleri hangi şartlarla ileri sürülebileceğini bilerek davayı açmalıdır.

 

Diyelim ki; boşanmak isteyen eş, evliliği boyunca eşinden fiziksel şiddet görmüş ise kanunda sayılan sebeplerden hangisini ileri sürerek boşanabileceğini bilmelidir. Başka bir örnek ise aldatılan taraf, boşanmak istiyorsa aldatıldığını öğrendiği tarih boşanma davasını açarken dikkate etmesi gereken bir husustur. Çünkü aldatılan eş, aldatıldığını öğrendiği tarihten itibaren altı ay içerisinde davayı açmaz ise davayı açma hakkı düşecektir.

 

Uygulamada en çok görülen çekismeli boşanma ve kadının evi terk etmesi görülmektedir. Ayrıca çekişmeli boşanma davası zina da çok sık rastlanan dava türlerindendir. Boşanmak isteyen taraf, davasını açarken sebebini doğru bir şekilde seçmeli ve kanundaki şartlarını bilerek davayı açmalıdır. Boşanma davasına dayandırmış olduğu sebep, yanlış seçilir ya da sebebe ilişkin hak düşürücü süre kaçırılmış olursa boşanma davası reddedilecektir. Boşanma sebepleri kanunda tek tek belirtilmiştir:

Evlilik birliğinin temelden sarsılması, genel bir boşanma sebebidir. Tarafların uyuşmaması, eşinin güven kırıcı hareketleri, sürekli olarak tarafların tartışması, şiddet olması gibi unsurlar evlilik birliğinin sarsılmasında genel boşanma sebebidir.

Evlilik birliğinin sarsılması dışında olan boşanma nedenleri, özel boşanma sebebidir. Özel boşanma sebebinde davacı açmış olduğu davayı kanıtlamakla mükelleftir. Özel boşanma sebebini kanıtlamakla mükellef olup karşı tarafın evlilik içerisinde kusurlu olup olmadığını ispatlama mükellefiyeti yoktur.

 

Çekişmeli Boşanma Davasında Delil Olarak Ne Sunabilirim?

Boşanma sürecine girmiş olan eşler, boşanma davasına sunulan dava – cevap – cevaba cevap – ikinci cevap dilekçesindeki iddialarını hukuka uygun deliller ile ispatlaması gerekmektedir. Davacı veya davalı davaya sunmuş olduğu vakıaların ispatlayamadığı vakit, mahkeme iş bu vakıaların hükme esas almayacaktır. Bu nedenle boşanma davasındaki deliller önemli bir durum teşkil etmektedir.

Deliller, hukuka uygun olmalıdır. Hukuka aykırı olan delillerle ispat yapılamayacak, mahkeme, ancak hukuka uygun delillerle sonuca varacaktır. Hukuka aykırı delillere örnek vermek gerekirse; kişinin özel hayatın gizliliğini ihlal eden, kişinin onur ve haysiyetini zedeleyen delillerdir.

Bunun yanında boşanma davasında aldatma var ise aldatmayı kanıtlayacak nitelikte deliller sunulmalıdır. Aldatmayı kanıtlayan deliller mesajlar, aramalar, fotoğraflar, videolar ve tanıklar da olabilmektedir.

Evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma davasında ise evliliği sonlandıran ve karşı tarafın evliliği bitirmesinde kusurlu olduğunu kanıtlayacak deliller sunulmalıdır. Evlilik birliğinin taraflar açısından artık çekilmez bir hal aldığını tanıklar ile kanıtlamak mümkündür. Evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylar, yalnızca tanık ile değil olay ve durumlara göre değişecek olan belge veya dokümanlar ile de mümkündür.

 

Çekişmeli Boşanma Davasında Tanık Sayısı Önemli Midir?

 

Tanık delili, boşanma davalarında önemli bir delil unsurudur. Ancak tanık delili, tüm mahkemelerde olduğu gibi kesin delil niteliği taşımamakta ve takdiri delil niteliği taşımaktadır. Takdiri delil olma niteliği hakimin dava sonucunda vereceği kararda bağlayıcı nitelik taşımaması demektir.

 

Mahkemeye bildirilen tanıkların sayısından çok tanıkların ne anlatacağı önemli bir durumdur. Tanıkların tarafların boşanma davasına konu olan ve davaya sunmuş olduğu iddiaları kanıtlayacak türden beyanda bulunmaları gerekmektedir. Bu nedenle taraflar, tanık deliline dayanacak ise dava dilekçesini ona göre hazırlayıp mahkemeye sunmalıdır.

 

Mahkeme için önemli olan durum tanık sayısı değil, tanık beyanlarıdır. Davacı ve davalının bildirmiş olduğu tanık sayısının çokluğuna göre mahkeme karar vermemektedir. Bu nedenle tanık sayısı davaya sunulan beyanları kanıtlayacak delil olarak bildirmek gerekmektedir. Tanıklar olaylardan gördüğünü ve bildiğini anlatmalıdır.

 

Yalnızca eşlerin kendisine anlattığı olayların mahkemeye anlatılması, tanıklık olarak kabul edilemez. Tanığın eşlerin boşanmaya konu olan olayları birebir görmesi ve duyması gerekmektedir. Misal, tanık, bir eşin diğerine hakaret ettiğini ya da vurduğunu birebir yanlarında iken ya da diğer odada iken duyması ile anlatması geçerli bir beyan olacaktır. Ancak eşlerin arasında geçen bir kavganın tanığa anlatması ve anlatıma dayalı olarak tanığın beyanda bulunması tanıklık olarak geçerli sayılmayacaktır.

 

Hakim, tanıkların beyanlarına göre bir karar verecektir. Dosyaya sunulan tanıkların sayısı çok ve artık diğer tanıklar aynı beyanda bulunacak durumda ise tanıkların dinletilmesinden vazgeçilme durumu ile karşılaşılabilir. Tanık listesi ile ismi bildirilen tüm tanıklar, tek celsede dinlenememektedir. Hakimin gün içerisinde bakmış olduğu dosya sayısı fazla olduğundan her bir dosyaya en fazla iki ya da üç tanık sığdırabilmektedir.

 

Böyle bir durumda boşanma davasında her celse iki ya da üç tanık dinletilmesi ile dosyaların sonuca varması kısa sürmektedir. Bu nedenle de diğer tanıklar, aynı beyanda bulunacak ve farklı beyanlara dayanarak tanıklık etmeyecek ise hakim tanıkların yeterli olduğu kanaatine vararak diğer tanıkların dinlenmesinden vazgeçilmesini isteyebilecektir. Böylelikle zaman kaybının önüne geçilecektir.

 

Çekişmeli Boşanma Davasında Çocuklar Tanık Olarak Dinlenebilir Mi?

 

Tanık delili mahkeme tarafından bağlayıcı değil, takdiri bir delildir. Ancak boşanmada tanıklar önemli bir unsur olup davasına konu olan olayları soru olarak yöneltebilir. Tanıklar, boşanma davasında birebir gördüğünü, birebir şahit olduğu olay ve durumları anlatmalıdır. Hakim, tanıklara soru yöneltebilir ve olaylara ilişkin daha detaylı anlatmasını isteyebilir. Genellikle evlilikte ev içerisinde geçen olaylara ve evliliği sona erdiren durumlara bizzat şahit olan taraflar müşterek çocuklardır. Bu nedenle olaylara bizzat tanık olan ve evin özel durumunu gören kişiler, çocuklar olduğu için taraflar mahkemeye tanık olarak dinlenmesi için talepte bulunabilmektedir.

 

Her ne kadar boşanma davasında karşı tarafın kusurlu olduğunun ispatı önemli bir durum olsa da çocukların psikolojisinin bozulmaması ve mahkemeye çıkarak çocuğa travma yaşatmasının önüne geçilmesi adına çocukların tanık olarak dinlenmesi tercih edilmeyebilir. Ancak mahkeme, çocukların idrak edebilecek yaşta olduğunu kabul eder ise mahkeme, çocukların dinlenmesini isteyebilir. Çocukların dinlenebilen ve idrak edecek yaşta kabul edildiği yaş aralığı 12-18’dir.

 

Diğer önemli husus ise çocuklar, anne ve babalarının evliliğine ve evlilik içerisinde geçen olaylara birebir şahit olduğundan en yakın tanık olarak beyanda bulunabilecektir. Evlilik içerisinde geçen fiziki ya da psikolojik şiddete tek şahit olanlar ise müşterek çocuklar olabilmektedir. Çocuğun idrak yaşında olması ve travma olarak görmeyecek bir düzeyde ise çocuğun dinletilmesi, tanık olarak beyanda bulunması için mahkemeden talep edilebilir. Mahkeme aracılığıyla çocuğun dinlenmesi uygun değil ise uzman aracılığıyla sosyal inceleme raporundaki beyanında evlilik içerisinde geçen olaylara dair tanıklık ettiği hususları bildirebilecektir.

 

Çekişmeli Boşanma Davasında Avukat Tutmak Zorunda Mıyım?

 

Zorlu ve takip edilmesi gereken bir davadır. Bu tür davalarda genel olarak ilk sorulan sorulardan birisi ise; çekişmeli boşanma davasında avukat şart mı? sorusu sorulmaktadır. Dava süreci tarafları, tarafların müşterek çocukları var ise çocuklarını da psikolojik olarak yormaktadır. Çekişmeli boşanma psikolojisi, boşanma davası süreci zorlu ve yorucu olduğundan olumsuz etkilenmektedir ve bu nedenle kısa sürede sonlandırılmalı, iyi takip edilmelidir. Nitekim boşanma davasında avukat tutmak zorunlu olmasa da gerekli bir durumdur. Boşanma dava sürecini sıkı takip etmek, hak ve menfaat kaybı yaşanması gibi durumların önüne geçmek ve süreci hızlandırmada avukat tutmak önemlidir. Tarafların hukuki bilgilerinin yetersizliği, dava tecrübesinin olmaması doğru adımlar atılmasını önleyecektir. Dava için dava dilekçesi hazırlama, davayı takip etme, davalıya tebliği, davanın dilekçe aşaması, delil listesi hazırlama, davada bildirilecek olan tanıklar ile görüşme, duruşmalara girme, dosya takibi gibi birçok işlem için avukata vekaletname verilecektir. Bütün bu vekaletname işlemler için belli bir ücret belirlenmelidir.

 

Boşanma avukatı tutmak dava sürecinde hukuki ve menfaat kaybınızı önleyecek ve dava sürecinizin kısa sürede sonlanması adına çalışacağından yararınıza olacaktır. Avukat, duruşmada bulunacak ve gerekli iddia ve savunmayı yapabilecek, dosyaya gelen giden belgeleri takip edecek, dosyaya gelmesi gereken belge ya da yapılması gereken tebligatın iadelerinde gerekli işlemleri yapacaktır. Bunun yanında boşanma davasında gerekli önlem ve tedbirlerin alınması için belli hukuki gerekçelere dayanarak talepte de bulunabilecektir.

 

Çekişmeli Boşanma Davası Avukatlık Ücreti ve Masraflar

 

Davaya karar veren taraf avukatı aracılığıyla bütün işlemlerin yapılmasını avukatından isteyebilir. İstanbul’da boşanma avukatına vekaletname veren taraf avukatına anlaşmış oldukları ücreti ödemek zorundadır. Avukata verilecek olan vekalet ücretinin asgarisi, her sene resmi gazetede yayımlanır. Yayımlanan çekişmeli boşanma asgari ücret tarifesi altında bir vekalet ücreti belirlenemez.

 

Çekişmeli boşanma davasını açarken vezne çekişmeli boşanma mahkeme gider avansı ve harcı alacaktır. Dava açarken başvuru harcı ödenmeli ve mahkemeye gider avansı yatırılmalıdır. Çekişmeli boşanma maliyeti, masrafı Harçlar Kanunu’na göre belirlenmektedir, bu nedenle çekişmeli boşanma harç hesaplama kanuna göre yapılmalıdır. Peki çekişmeli boşanma davası ücretini kim öder? Davayı açan davacı çekişmeli boşanma dava ücreti ödeyecektir; fakat davayı kazanması halinde davalı yargılama giderlerini davacıya ödeyeceği yönünde hüküm kurulacaktır.

 

Çekişmeli Boşanma Davasında Karşı Dava

Eşin dava açmasına karşılık davalı olan eşin karşı dava açma hakkı bulunmaktadır. Aynı mahkeme içerisinde görülmektedir. Davalı taraf, dava dilekçesinin kendisine tebliğ edilmesinden itibaren cevap için yasal süresi bulunmaktadır. Cevap dilekçesinde, davalı karşı dava açmaya hakkı vardır. Davanın uzama nedeninin genelde karşı dava açılması olarak ileri sürülmektedir. Halbuki karşı dava bir haktır ve davayı uzatma nedeni olarak ileri sürülemez.

 

Karşı dava açmak isteyen davalı, davacının davasının haksız olduğunu ve evlilik birliğinde asıl davacı eşin kusurlu olduğunu gerekçeleri ile birlikte açıklamalıdır. Karşı dava dilekçesi cevap dilekçesi ile birlikte verilebileceği gibi ayrı bir dava dilekçesi ile verilebilir. Ancak önemli olan dava dilekçesinin tebliğinden itibaren başlayan yasal süre içerisinde dava dilekçesinin verilmesidir. Dava dilekçesinin sunulması ile birlikte dosyaya karşı dava harcı ile belli miktarda avansın yatırılması gerekmektedir. Karşı dava harcının yatırılmaması halinde, hakim harca ilişkin yapılması gereken yaptırımları belirterek tamamlanmasını isteyecektir.

 

Karşı dava dilekçesine mutlaka sunulan iddialar, somut bir delile dayandırılmalıdır. Tanık var ise tanıkların isim, soyisim, adres ve TC kimlik numaraları ile bildirilmelidir.

 

Davalının Süresinde Cevap Dilekçesi Verememesi Halinde

 

Dava dilekçesi, davalıya tebliğ edilecektir. Davalının cevap dilekçesi adına yasal süresi dava dilekçesinin kendisine tebliğ etmesinden itibaren başlayacaktır. Cevap adına yasal süre tebliğden itibaren iki haftadır. Cevap dilekçesi adına kısa süre kalmış ve yeterli hazırlık yapılamamış ise cevap dilekçesini sunmak adına mahkemeden uzatmak için süre de istenebilecektir. Ancak cevap dilekçesi sunmak adına ek süre talep edilmemiş ve yasal süre içerisinde cevap dilekçesi sunulmamış ise davalı cevap dilekçesi sunmamış olacaktır.

 

Davalının mahkemeye cevap dilekçesi sunmaması demek, davalının dava dilekçesindeki tüm iddiaları inkar ettiği anlamına gelmektedir. Ancak davacının kusurlu olduğuna dair bir iddiada bulunamayacağı ve delil sunamayacağı anlamına gelmektedir. Bu nedene dava dilekçesi tebliğ edilir edilmez uzman bir boşanma avukatından yardım alınarak boşanma davası adına nasıl bir yol izleneceği ve haklarının neler olduğuna dair bilgilendirme alınmalıdır.

 

Eşinin Boşanmak İstemediği Hallerde Çekişmeli Boşanma

 

Taraflardan birisinin boşanmak istememesi halinde anlaşmalıdan açılamayacaktır. Davacı ve eşinin boşanmak istemiyorum beyanı ile karşılaşan davacı tarafın genelde sorduğu soru eşim boşanmak istemiyor, boşanamayacak mıyım sorusudur.

 

Davacı tarafın endişe edeceği durum, davasında karşı tarafın boşanmayı isteyip istememesi değildir. Davayı açan tarafın boşanma davasındaki dayandığı vakıaların boşanmaya neden olup olmadığı ve dayandığı vakıaların delillerle ispatlayıp ispatlamayacağı önemlidir. Boşanma davasında boşanma nedenlerini belirten davacının bu nedenlerle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini kanıtlaması gerekmektedir. İspat ve boşanma nedenleri konusu önemli olduğundan davalının boşanmayı istememesi önem teşkil etmeyecektir.

 

Çekişmeli Boşanma Davasını Hakim Reddedebilir Mi?

 

Davayı açan tarafların genellikle kafasında soru işareti olarak bu soru dönmektedir. Ancak bu sorunun cevabı mahkemenin geçmiş olduğu aşamalar ve deliller kısmının içinde de barınmaktadır.

 

Öncelikle mahkeme, açılan boşanma davasında davayı açan tarafın iddialarını belirler. Sonrasında ise davayı açan veya karşı tarafın iddialarını delillerle ispatlayıp ispatlamadığını tespit eder. Ancak bu süreç içerisinde mahkemeye sunulan belgeler, dinlenilen tanıklar, bilirkişi raporu gibi mahkemeye konu olan tüm deliller toplanılır. Mahkeme tarafından davaya konu olan tüm deliller toplanıldıktan sonra mahkeme, evliliğin artık taraflar açısından çekilmez hal alıp almadığı, kusur iddiası var ise hangi tarafın kusurlu olduğu kanaatine varması sonrasında karar vermektedir.

 

Davanın hakim tarafından reddetme nedenlerinde birisi de davayı açan taraf, evliliğin çekilmez hal aldığını ve evlilik birliğinin temelden sarsıldığını kanıtlayamadığı vakittir. Ayrıca davayı açan taraf, eşinin tarafın kusurunu kanıtlayamaz ama davayı açan kişinin evlilikte tam kusurlu olduğunu kanıtladığı vakit dava reddedilecektir. Reddedilirse karara itiraz edilebilir.

 

Diğer bir durum ise davayı açan kişinin davayı takip etmesi ve duruşmalara katılması gerekmektedir. Davayı açan taraf, davasından vazgeçer ise hakim davayı reddedecektir. Taraflar barıştıktan sonra davadan feragat etmeleri halinde reddedilir. Ayrıca davayı açan taraf, dosyasını takip etmez ise takipsizlikten reddedilecektir.

 

Çekişmeli Boşanma Davasını Hakim Reddederse Ne Olur?

 

Hakimin bu aşamada vermiş olduğu karar nihai bir karar olmadığından üst mahkemeye başvurma hakkı vardır. Davayı açan tarafın açmış olduğu boşanma davası hakim tarafından reddedilirse bu kararın bozulması için bir üst mahkemeye başvurulmalıdır.

 

Boşanma davalarında, yerel mahkemenin vermiş olduğu karara itiraz mercii Bölge Adliye Mahkemeleridir. Önemli olan bir durum da mahkemenin vermiş olduğu karara davalı tarafın da itiraz etme hakkı vardır. Hakim tarafından verilen karar, davalı tarafın karardan memnun olmaması ve bozulması için kanun yoluna başvurabilir.

 

Çekişmeli Boşanma Davasında Velayet

 

Tarafların evlilikten müşterek çocukları bulunuyor ve ‘velayet’ konusunda da uzlaşamıyorsa çekişmeli boşanma davasına konu olmaktadır. Mahkeme, müşterek çocuk ya da çocukların velayetinin kime verileceği konusunda araştırma yaparak karar vermektedir. Mahkeme, her daim müşterek çocuğun yararını ve menfaatini gözeterek velayetin hangi ebeveynde kalacağına karar verecektir.

 

Velayet konusu, reşit olmayan müşterek çocuklarda söz konusu olmaktadır. Mahkeme bir uzman aracılığıyla sosyal inceleme raporu hazırlanmasını ve müşterek çocuğun velayetinin hangi ebeveynde kalması gerektiğine dair görüşünü belli eden yazı yazmasını talep edecektir. Mahkeme tarafından belirlenen uzman, velayet konusunda rapor hazırlamak için her iki ebeveyn ile yüz yüze görüşme yapar.

 

Uzman, tarafların her ikisi ile ayrı ayrı görüşme yapmakta ve boşanma davasına konu olan konuları, çocukların okulunu, boşanma nedeniyle psikolojisini sormaktadır. Ayrıca bazı uzmanlar gerekli gördükleri vakit, çocuğun yaşadığı ev ortamını, odasını da incelemek, görmek isteyebilmektedir. Bütün bu durumların değerlendirilmesi sonucunda uzman, çocuğun velayetinin hangi ebeveynde kalacağına dair görüşünü belirten rapor hazırlamaktadır.

 

Ayrıca bazı durumlarda hakim, müşterek çocuğun idrak edecek yaşta olduğu kanaatinde ise mahkemede velayet konusunu çocuğu bizzat dinlemek isteyebilir, çocuğa bizzat soru yöneltebilir. Hakim, çocuğun ebeveynleri tarafından baskı altında olmamasını sağlamak amacıyla tarafların vekilleri hariç bütün salonun boşaltılmasını talep eder ve pedagog eşliğinde çocuğun velayet konusundaki görüşünü ve isteğini sorar.

 

Çekişmeli boşanma davasında ortak velayet kararı verilmesi mümkün müdür?

 

Ortak velayet, eşlerin evlilik içerisinde çocuklar üzerindeki velayet hakkıdır. Her iki eş, evlilik içerisinde velayet hakkını ortak kullanmaktadır; ancak boşanma ile velayet, eşlerden birisine verilecek diğer ebeveyn ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulacaktır. Yargıtay makamlarınca belirlenen kişisel ilişki gün ve saatler uygulanmalıdır.

 

Son zamanlarda gündem konusu olan ve uygulamada yaygınlaşan ortak velayet, Türk Medeni Kanunu’nda değil uluslararası sözleşme ile getirilen bir düzenlemedir. Anne ve babanın çocuğun eğitiminde, sağlığında, geleceğini etkileyecek her konuda ortak karara varmakta olup sorumluluk ile yükümlülüklerini eşit oranda yerine getirmektedir. Pedagog görüşünde anne ve babanın birbirleriyle çocuk üzerinde anlaşma durumunun olması ve ortak velayet istemesi halinde ortak velayete ilişkin karar verilmesinin uygun olduğu yönünde rapor düzenleyebilir.

 

Çekişmeli Boşanma Davasından Feragat, Geri Çekme Mümkün Müdür?

 

Çekişmeli boşanma davasında barışma, geri çekme mümkün olup davacı boşanma isteğinden kendi rızası ile davayı her aşamada geri çekebilecektir. Dava açtığı mahkeme dosyasına çekişmeli boşanma davasından vazgeçme dilekçesi sunarak ya da duruşmada sözlü beyanda bulunarak geri çekebilecektir. Aynı şekilde davalı, aynı dosyada karşı dava açmış ise davalının da çekişmeli boşanma davasından vazgeçme dilekçesi sunması gerekmektedir.

 

Dilekçede boşanma ile birlikte boşanmaya bağlı olmayan başka talepler de sunulmuş ise ayrıntılı olarak dilekçede açık şekilde tüm taleplerden feragat edildiği belirtilmelidir. Davasını geri çeken davacı, Yargıtay kararları gereğince eşini affetmiş sayılacaktır. Bu nedenle tekrardan açacağı boşanma davasında aynı nedenlere dayalı olarak boşanma davası açamaz.

 

Çekişmeli Boşanma Davası Öne Alınabilir Mi?

 

Mahkemeler dava açılması halinde verecekleri duruşma gününü kendi iş yoğunluğuna ve açtıkları duruşma gününe göre gün verebilmektedir. Sağlık, yurt dışına çıkılması gibi durumların oluşması halinde mahkeme ile görüşülmesi halinde duruşmanın öne alınması talepli dilekçe sunulabilir ancak mahkemenin kabul edip edilmeyeceğine dair kesin bir yanıt verilemez. Öne alınması talebinin geçerli bir gerekçesi olması halinde kabulü mahkemenin takdirindedir.

 

Çekişmeli Boşanma Davasında Tazminat

 

Eş, karşı taraf olan eşin tam kusurlu olduğunu iddia ediyor ve evlilik nedeniyle zarara uğradığını iddia ediyor ise maddi veya manevi tazminat ödenmesi yönünde karar verilmesini talep edebilir. Tazminatın ödenmesini evlilik içerisinde kusurlu olmayan taraf talep edebilir, mahkeme, tazminatın ödenmesini kusurlu olan tarafın ödenmesini isteyebilir.

 

Tazminat miktarının belirlenmesi mahkemenin takdirindedir. Ancak tazminat miktarı evlilik nedeniyle kusurlu olan eşin, diğer eşe vermiş olduğu zararı karşılaması amacıyla belirlenmektedir. Evlilik nedeniyle eşin maddi olarak zarara uğraması ve eşin psikolojik olarak çöküntüye uğramış olması nedeniyle manevi tazminat talep ödenmesi talep edilmektedir. Ayrıca tazminat ödeyecek olan eşin maddi gücünü zorlayacak bir tazminat miktarı belirlenmez.

 

Çekişmeli Boşanma Davasında Nafaka

 

Boşanmada önemli olan unsurlardan birisi de nafakadır. Nafaka; iştirak nafakası, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve yardım nafakası olmak üzere çeşitleri bulunmaktadır. Yardım nafakası, boşanma davasında söz konusu olan bir nafaka türü değildir. On sekiz yaşını dolduran ve reşit olan kişinin eğitiminin devam etmesi nedeniyle talep etmiş olduğu nafakadır. Ancak diğer nafaka türleri boşanma davasında kanunen uygun görüldüğü unsurları barındırdığı vakit mümkün olabilmektedir.

 

Tedbir nafakası, boşanma davası devam ederken kesinleşene dek ödenen nafakadır. Tedbir nafakası, evlilik süreci boyunca belli bir refah seviyesine ulaşan ve boşanma nedeniyle bu seviyenin altına düşecek ya da çalışmayan kadının boşanma davası devam ederken hükmedilen nafakadır. Ayrıca evlilikten doğan müşterek çocuklar için de boşanma davası devam ederken hükmedilen nafaka türüne de tedbir nafakası denilmektedir. Tedbir nafakası, boşanma davası kesinleşene dek ödenen nafakadır, kesinleştikten sonra devam edip etmeyeceğine dair kararı yine mahkeme verecektir.

 

İştirak nafakası, müşterek çocuklar adına ödenmesi için hükmedilen nafaka türüdür. Çocuklar reşit olana dek ödenecek olan iştirak nafakası, çocuk reşit olunca sona erecektir.

 

Yoksulluk nafakası, çalışmayan ve evlilikte daha az kusurlu olan eşe hükmedilen nafaka türüdür. Boşanma sonrası evlilikteki refah düzeyi düşecek ya da yoksulluğa düşecek olan eşe ödenmesi için hükmedilen nafakadır. Yoksulluk nafakası alan eşin, bir işe girmesi, başka biri ile evlenmesi ya da fiili olarak başka biri ile yaşaması halinde yoksulluk nafakası kaldırılabilecektir.

 

Çekişmeli Boşanma Davası ve Mal Paylaşımı

 

Anlaşmalı boşanmadan farklıdır. Çekişmeli boşanma neden açılır? tarafların boşanma ya da boşanmanın diğer unsurlarında uzlaşamamaları nedeniyle açılmaktadır. Mal paylaşımı davası, malların kimde kalacağı ve hangi malda kimin ne kadar hakkı kaldığına mutabık kalamadıklarında söz konusu olup evlilik birliğinde edinilen malların paylaşılması için açılan bir uyuşmazlıktır. Türk Medeni Kanunu’nda yasal mal rejimi olarak edinilmiş mallara katılma rejimi kabul edilmiştir.

 

Taraflar evlenirken ya da evlilik birliği içerinde tercih edilmediği vakit, yasal mal rejimi olarak edinilmiş mal rejimi olarak kabul edilmektedir. 1 Ocak 2002 tarihinden sonraki evlilikler için geçerli yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimidir. (Evlilik sözleşmesi ile eşler mal ayrılığına girmemiş ise yasal mal rejimi uygulanacaktır, miras hususu evlilik sözleşmesine dahil edilemeyecektir.) 1 Ocak 2002 tarihinden sonraki edinilen mallar edinilmiş mallara katılma rejimine girmektedir ve ortak mal olarak anılmaktadır. Edinilmiş mallara katılma rejiminde, evlilik birliği içerisinde edinilen mallarda eşlerin ikisi de hak sahibidir.

 

1 Ocak 2002 tarihinden önceki evliliklerdeki yasal mal rejimi ise mal ayrılığı rejimi olarak kabul edilmiştir. Mal ayrılığı rejiminde, evlilik birliği içerisinde alınan mallar kimin üzerine ise mal kişiye ait kalmaktadır.

 

Mal paylaşımı davası, boşanma ile birlikte açılmış olsa dahi boşanmadan tefrik edilir. Tefrik edilen mal paylaşımı davası, boşanmadan ayrı olarak görülmektedir.

 

Mal paylaşımı davasının karara çıkabilmesi için boşanmanın sona ermesi ve kesinleşmesi gerekmektedir. Boşanma, kesinleşmeden mal rejimi davası karar vermemektedir.

 

Boşandıktan Sonra Evlenme Durumu

 

Eşler arasında boşanma davası açılması tarafların boşanma sürecine girmiş olduklarını göstermektedir. Ancak taraflar arasında boşanma davası olması, tarafların hükmen boşandıkları sonucunu doğurmamaktadır. Mahkeme tarafından verilen boşanma kararı kesinleştirilmelidir.

 

Delillerin toplanılması, tanıkların dinlenilmesi gibi bir sürecin sonucunda hakim, tarafların boşanmalarına karar verse de kararın kesinleşme süreci vardır. Görüldüğü üzere, boşanma kararı kesinleşene kadar resmi olarak eşler evlidir. Boşanma sürecinde eşler resmi olarak evli olduklarından başka biri ile evlenemezler.

 

Boşanma davası sonrası tarafların boşanma kararı kesinleştiği vakit, yalnızca kadınlar için geçerli olan iddet müddeti vardır. Resmi olarak boşandıktan sonra erkekler belli bir süre beklemeden evlenebilirken kadınların belli bir gün bekleme süresi vardır. İddet müddeti, 300 gündür. Bekleme süresi, kanunen soybağının karışmaması için getirilen bir hükümdür. Tarafların boşanmasının (boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren) ardından 300 gün içerisinde doğacak olan çocuğun babasının belirlenmesinde karışıklık doğmasını önlemek amacıyla bekleme süresi gelmektedir.

 

İddet müddetini kaldırmak için kadının mahkemeye başvurması gerekmektedir. Mahkeme, iddet müddetini ancak kadının hamile olmadığına dair sağlık raporunun alınması ile Kadının bu 300 gün olan bekleme süresi içerisinde evlenmesi için aile mahkemesinde açmak, mahkeme kanalıyla hamile olmadığını kanıtlayan bir muayene raporu sonucunda bu süreyi kaldırmaktadır.

Boşanan kadın, boşandığı eşi ile yeniden evlenmek ister ise iddet müddetini kaldırmak için mahkemeye başvurması gerekmemektedir.

 

Birden Fazla Boşanma Davasının Birleştirilmesi

Birden fazla boşanma davasının bulunması halinde dosyalar birleştirilecektir. Ancak birleştirme kararının verilebilmesi adına belli başlı şartlar bulunmaktadır. Öncelikle tarafları aynı, dayanılan sebepler aynı, mahkemeye sunulan talep aynı ise derdest olan dosya bulunuyor demektir. Derdest olan dosya önceki açılan dosya ile birleştirilmez derdestlikten dolayı dosya reddedilecektir.

Ancak tarafları aynı, boşanma nedeni farklı ya da boşanma nedenine dayanılan olay, iddia ve deliller farklı ise önceki açılan boşanma ile birleştirilecektir. Dosyaların birleştirilmesinin nedeni ise birinden verilecek olan hükmün diğerini etkileyecek olmasıdır. Bu nedenle de deliller birlikte değerlendirilerek iki ayrı dava bir dosyada birleştirilerek karar verilecektir.

 

Yurt Dışında Yaşayanlar İçin Çekişmeli Boşanma

Yurt dışında yaşayan Türklerin genellikle merak ettiği konulardan birisi “Yurt dışında nasıl boşanabilirim?” sorusudur. Yurt dışında yaşayan Türkler yaşadıkları ülkede boşanma davası açarak yurt dışında boşanabilirler. Ancak yurt dışında boşanan kişilerin boşanma kararı, Türkiye’de tanınmamaktadır. Boşanma kararının Türkiye’de tanınması için Türkiye’de tanıma davası açılmalıdır. Görüldüğü üzere, yurt dışında yaşayan kişilerin boşanma kararı Türkiye’de tanımlanabilmesi için iki aşama bulunmaktadır. Bu durum hem maddi anlamda hem de süre anlamında kayıp anlamına gelebilmektedir.

Yurt dışında boşanılması ve Türkiye’de tanımlanması iki aşama olduğundan yurt dışında yaşayanların Türkiye’de boşanma davası açmaları tavsiye edilmektedir. Uzman bir boşanma avukatı ile boşanma açabilir ya da açılmış olan davayı avukat aracılığıyla takip ettirebilirsiniz.

 

Çekişmeli Boşanma Ne Zaman Kesinleşir?

 

Duruşmada tarafların boşanması yönünde karar verilmesi halinde resmiyette hemen boşanma gerçekleşmemektedir, çekişmeli boşanma davası karara çıkmış ancak kesinleşmemiş anlamına gelmektedir. Boşanma kararının kesmesi için belli prosedürlerin tamamlanması şartı bulunmaktadır. Öncelikli olarak duruşmada verilen kısa karar gerekçelendirilmelidir.

 

Gerekçeli kararın yazılması sonrasında karar, her iki tarafa da tebliğ ettirilmelidir. Tebliğden itibaren yasal itiraz süresi içerisinde taraflar itiraz etmez ise karar kesinleştirme işlemleri gerçekleştirilebilecektir.

 

Çekişmeli Boşanma Dava Dilekçe (Örnek Dilekçe)

 

İSTANBUL ( ). AİLE MAHKEMESİNE

DAVACI: Ad- Soyad (T.C. Kimlik Numarası)

Adres

VEKİLİ: Av. Ad- Soyad

Adres

DAVALI: Ad – Soyad (T.C. Kimlik Numarası)

Adres

KONU: Tarafların evlilik birliğinin sarsılmış olması nedeniyle boşanma, tazminat, tedbir, yoksulluk, iştirak nafakası ve velayet talepli dilekçesidir.

 

AÇIKLAMALAR:

Taraflar …/…/… tarihinde evlenmiş olup, bu evlilikten üç yaşında bir erkek çocukları vardır. Davacı müvekkil, bilgisayar mühendisi olup doğum nedeniyle bırakmış olduğu mesleğine bir daha dönmemiştir. Müvekkilin herhangi bir yerden geliri bulunmamaktadır. Davalı taraf, elektrik elektronik mühendisi olup … Şirketi’nde çalışmaktadır. Aylık geliri … TL olup, üzerine kayıtlı iki taşınmazı ve bir aracı bulunmaktadır.

1-) Tarafların evlilikleri davalının kusurlu davranışları nedeniyle müvekkil açısından çekilmez bir hale gelmiştir. Öncelikle davalı, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemekte ve eve yalnızca gece saat 1 ya da 2 gibi gelmektedir. Sabah erken saatte iş için çıkmaktadır. Evin müşterek ihtiyaçlarını karşılamamakta, müşterek çocukla da ilgilenmemektedir.

2-) Davacı eş, davalı ile defalarca konuşmuş ve neden böyle bir şey yaptığını, evi ve aile ile ilgilenmesi gerektiğini belirtmiştir. Ancak davalı, davacı müvekkilin uyarısına karşılık davacıya sert tepki vermiş ve müvekkili darp etmiştir. Müvekkilin darp raporu dilekçe ekindedir.

3-) Davalının kusurlu olması nedeniyle müvekkile … TL maddi, … TL manevi tazminat ödenmesini istiyoruz.

4-) Müvekkilin herhangi bir yerden geliri bulunmamakta, müvekkil boşanma nedeniyle refahı düşeceğinden … TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk adına … TL iştirak nafakası ödenmesini talep ediyoruz.

HUKUKİ NEDENLER: TMK, HMK ve ilgili yasa maddeleri.

HUKUKİ DELİLLER: Tanıklar, darp raporu, fotoğraflar, SGK kaydı, tapu kaydı, otel kayıtları, hastane kayıtları, kamera kayıtları, mesaj kayıtları, telefon kayıtları, maaş bordrosu, kredi kartı ekstresi, banka hesap dökümanı ve ilgili yasal her türlü deliller.

SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklanan ve gerekçelendirilen nedenlerle davanın kabulü ile

1-) Tarafların boşanmalarına,

2-) Tarafların müşterek çocuğun velayetinin anne bakımına muhtaç olan bir yaşta olduğundan dava süresince geçici, sonucunda ise tam olarak velayetinin müvekkil anneye verilmesine,

3) Müşterek çocuk lehine dava süresince geçici, sonucunda ise iştirak nafakasına dönüşmesi üzerine … TL nafaka ödenmesine,

4-) Dava süresince … TL geçici, sonucunda yoksulluk nafakasına dönüştürülmesine,

5-) Davalının müvekkile olan zararı nedeniyle … TL maddi, … TL manevi tazminatın ödenmesi yönünde karar verilmesine,

6-) Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafça ödenmesi yönünde karar verilmesini saygılarımızla talep ederiz.

Davacı Vekili

Av. Serpil ÇINAR

İmza

 

Çekişmeli Boşanma Cevap Dilekçe Örneği

 

İSTANBUL ( ). AİLE MAHKEMESİNE

CEVAP VEREN DAVALI: Ad -Soyad (T.C Kimlik No)

Adres

VEKİLİ: Av. (Ad-Soyad)

Adres

DAVACI: Ad Soyad (T.C. Kimlik No)

Adres

VEKİLİ: Av. (Ad-Soyad)

Adres

KONU: Davacının açmış olduğu haksız davanın reddedilmesi talepli cevap dilekçesidir.

AÇIKLAMALAR:

1-) Davacının boşanma dava dilekçesi tarafıma …/…/… tarihinde tebliğ gelmiş olup cevaplarımızı yasal süre içerisinde vermekteyiz. Yasal süreç içerisinde davacı, mesnetsiz, asılsız ve hukuktan yoksun iddialar öne sürmüştür.

2-) Davacı, tarafların evliliğinde davalının kusurlu olduğunu öne sürerek davalıya asılsız iddialarda bulunmuştur. Tarafların evliliğinde herhangi bir sorun bulunmamaktadır. Davalı ile davacının evliliklerindeki ufak tefek tartışmalar çarpıtılarak anlatılmıştır.

3-) Davacı, ileri sürmüş olduğu iddiaları ispatlamakla yükümlüdür. Davalıya kusur olarak yüklenen davranışlar aslından uzak olup somut delillere dayandırılamamıştır.

4-) Davacının açmış olduğu davanın reddine karar verilmesini talep ediyoruz.

HUKUKİ SEBEPLER: HMK, TMK ve ilgili her türlü yasal mevzuat.

HUKUKİ DELİLLER: Tanık, Bilirkişi, sosyal inceleme raporu, ekonomik durum araştırması, banka kayıtları, nüfus kayıt örneği, dekontlar ve ilgili yasal her türlü delil.

SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenler gereği; davacının açmış olduğu davanın reddine karar verilmesini talep ederiz.

Davalı Vekili

Av. Serpil ÇINAR

İmza

 

Çekişmeli Boşanma Davasında Cevaba Cevap Dilekçesi

 

İSTANBUL ( ). AİLE MAHKEMESİNE

 

DOSYA NO: …/… Esas

 

DAVACI: Ad -Soyad (T.C Kimlik No)

Adres

VEKİLİ: Av. (Ad-Soyad)

Adres

DAVALI: Ad Soyad (T.C. Kimlik No)

Adres

VEKİLİ: Av. (Ad-Soyad)

Adres

KONU: Cevaba cevap dilekçesinin sunulmasından ibarettir.

AÇIKLAMALAR:

 

1-) …

2-) …

3-) …

4-) …

HUKUKİ SEBEPLER: HMK, TMK ve ilgili her türlü yasal mevzuat.

HUKUKİ DELİLLER: Tanık, Bilirkişi, sosyal inceleme raporu, ekonomik durum araştırması, banka kayıtları, nüfus kayıt örneği, dekontlar ve ilgili yasal her türlü delil.

SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenler gereği; açılan haklı davanın kabul edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini vekaleten talep ederim.

 

Davacı Vekili

Av. Serpil ÇINAR

İmza

 

Çekişmeli Boşanma istinaf Dilekçesi Örneği

 

İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE

Gönderilmek Üzere

İSTANBUL ( ). AİLE MAHKEMESİNE

 

DOSYA NO: …/… Esas

KARAR NO: …/… Karar No

 

DAVACI: Ad -Soyad (T.C Kimlik No)

Adres

VEKİLİ: Av. (Ad-Soyad)

Adres

DAVALI: Ad Soyad (T.C. Kimlik No)

Adres

VEKİLİ: Av. (Ad-Soyad)

Adres

KONU: Yerel mahkemenin vermiş olduğu kararın bozulması talepli dilekçedir.

AÇIKLAMALAR:

 

1-) …

2-) …

3-) …

4-) …

HUKUKİ SEBEPLER: HMK, TMK ve ilgili her türlü yasal mevzuat.

HUKUKİ DELİLLER: Tanık, Bilirkişi, sosyal inceleme raporu, ekonomik durum araştırması, banka kayıtları, nüfus kayıt örneği, dekontlar ve ilgili yasal her türlü delil.

SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenler gereği; yerel mahkemenin vermiş olduğu kararın bozulmasına karar verilmesini vekaleten talep ederim.

 

Davacı Vekili

Av. Serpil ÇINAR

İmza

 

Çekişmeli Boşanma Davasını Anlaşmalıya Çevirme Dilekçesi 

 

Taraflar anlaşmalı boşanmada mutabık kalmış ise çekişmeli boşanma anlaşmalıya nasıl çevrilir?

 

Mahkeme dosyasına çekişmeli boşanmanın anlaşmalıya çevrilmesi dilekçesi sunularak bildirimde bulunulabilir.

 

İSTANBUL ( ). AİLE MAHKEMESİNE

 

DOSYA NO : …/… Esas

 

DAVACI: Ad Soyad

 

VEKİLİ: Av.Serpil ÇINAR

 

DAVALI: Ad Soyad

 

KONU: Tarafların anlaşmalı boşanma yoluyla boşanma isteğini bildirmeden ibarettir.

 

AÇIKLAMALAR:

 

Yukarıda esas numarası belirtilen dosya üzerinden görülmekte olan davada taraflar anlaşmalıya karar vermiş olup tarafların imzalamış olduğu ıslak imzalı protokol işbu dilekçe ekinde sunuludur.

 

Davacı Vekili

Av. Serpil ÇINAR

 

Çekişmeli Boşanma ile ilgili Yargıtay Kararları 

 

Çekişmeli Boşanmadan Anlaşmalı Boşanmaya Çevrilmesi Sonrası Anlaşma Sağlanamaması

Taraflar arasında görülen boşanma davasında, davacı erkek tarafından evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma davası açılmıştır. Çekişmeli boşanma davasının açılmasından sonra taraflarca protokol düzenlenmiş ve çekişmeli boşanma, anlaşmalıya dönmüştür. Taraflar arasında anlaşmalı boşanma yönünden karar verilmiş, ancak anlaşma tam sağlanılmadığı halde hüküm kurulmuştur.

 

Taraflar arasında irade uyuşması olmadan hüküm kurulduğundan davacı erkek tarafından ilgili hükme itiraz edilmiştir. Temyiz edilen hüküm nedeniyle anlaşma bozulmuştur. Yargıtay, gösterilen delillerin toplanılarak, gerçekleşecek sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerektiğine dayanarak hükmün bozulmasına karar vermiştir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/4153 Esas, 2018/15024 K.)

 

Davalının Yurt Dışı Adresinin Bilinememesi

 

Taraflar arasında boşanma davası davacı erkek tarafından açılmış, davalı kadına tebliğ edilme prosedüründe problem yaşanmıştır. Davalı kadının yurt dışı adresi araştırmalara rağmen tebliğ edilememiştir. Bu nedenle dava dilekçesi ile duruşma gününü bildirir davetiye ilanen tebliğ edilmiştir. İlanen tebliğ yapılması halinde, tebliğ edilen evrakın ve ilanın sureti herkesin kolayca görebileceği bir yere asılmaktadır.

Ancak dava dilekçesi ile ön inceleme duruşma davetiyesinin ilan suretleri mahkemenin divanhanesine asıldığı ve indirildiğine dair bir belgeye rastlanılmamıştır. Buna rağmen usulü olarak yapılması gerekenler yapılmadan davalının yokluğunda duruşma tamamlanmış ve tahkikat aşamasına geçilmiştir.

Yargıtay, davalı kadına usulüne uygun olarak tebligat yapılmamış, dilekçeler aşaması tamamlanmamış davalı kadının savunma hakkının elinden alındığı iddia edilmiştir. Bütün bu nedenlerle Yargıtay, yerel mahkemenin davalının hukuki dinlenilme hakkı kapsamındaki savunma hakkının kısıtlayacak şekilde ön inceleme ve tahkikat aşamasının tamamlanmasını hukuka aykırı bulmuştur. Bu nedenle verilen karar bozmuştur. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/7584 Esas, 2018/14736 K.)

Davalının Cevap Dilekçesini Yasal Süre İçerisinde Vermemesi

Davacı erkek tarafından dava açılmış, davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiştir. Davalı kadına, dava dilekçesi 28.08.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Adli tatil içerisinde kendisine tebliğ gelen dava dilekçesinin yasal süresi adli tatilinin bitmesinden itibaren bir hafta sonunda sona ermektedir. Ancak davalı, 28.08.2015 tarihinde tebliğ gelen dava dilekçesine 05.10.2015 tarihinde cevap vermiştir.

Davalı, cevap dilekçesini yasal süre içerisinde sunmamıştır. Davalı kadının süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesi ile bildirmiş olduğu vakıalar ve iddialar ile davacı tarafa kusur yüklenemeyeceği Yargıtay kararında belirtilmiştir. Bu nedenle davacı erkeğe süresinde sunulmayan cevap dilekçesi ile az da olsa kusur yüklenilmesi doğru bulunmamıştır. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/7370 Esas, 2018/14093 K.)

Çocuğa Velayete İlişkin Tercihinin Sorulması

Taraflar arasında görülen boşanma davasında, davacı kadın tarafından boşanma davası açılmış ve davalı erkek tarafından yerel mahkemenin nafaka, tazminat, velayet, kişisel ilişki yönünden kararı temyiz edilmiştir. Ancak ortak çocuk adına verilen velayete ilişkin kararda, yerel mahkeme, çocuğun görüşünü almamıştır. Yargıtay, vermiş olduğu kararda, çocuğun 2005 doğumlu olduğu ve idrak çağında olduğu tespit edilmiştir.

Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. Maddeleri, çocuğun idrak gücüne sahip olması nedeniyle adli merci önünde kendilerini ilgilendiren davalarda kedi görüşünü ifade etmesine müsaade verilme olanağı tanınmıştır. Bu nedenle Yargıtay, çocuğun idrak yaşında olması nedeniyle velayet ile ilgili tercihinin sorulması gerektiği ve çocuğun üstün yararının gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu hususlar üzerinde durulmadan verilen karar eksik inceleme ile verilmiş olduğundan Yargıtay bozma kararı vermiştir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/3996 Esas, 2018/13821 K.)

Delile Dayanmayan Dava Dilekçesi

Taraflar arasındaki davanın muhakemesinde mahkeme tarafından verilen karar davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. Yerel mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık Yargıtay, mahkemenin kararını bozmuştur. Yerel mahkemenin vermiş olduğu davanın kabulüne kararının reddine kararını verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Yargıtay gerekçesinde, evliliğinin ilk gününden itibaren davacı kadın sorun yaşadığını ve geçimsizlik yaşadığını beyan etmiş fakat herhangi bir delile dayandırmamıştır.

Dava dilekçesinde beyan bildirmediğinden delil olarak gösterilmeyen tanık beyanı ve Facebook yazışmaları dikkate alınarak davalıya kusur yüklemesinde bulunulmuştur. Yargıtay kararında, hükmün gerekçesinde erkeğe yüklenen kusurun davacı kadının süresinde usulüne uygun olmayan bir şekilde ileri sürülmeyen delile dayandırılması hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2017/4207 Esas, 2018/11751 K.)

Hakimin Tanık Sayısını Belirleyemeyeceği

Taraflar arasında görülen boşanma davasında taraflarca karşılıklı olarak boşanma davası açılmıştır. Boşanma davasının yargılamasında her iki tarafın iddiasının ispatlanması amacıyla tanık deliline dayandırılmıştır. Üçer tanığın dinlenmesine karar verilmiş ve tarafların üçer tanığı dinlenmiştir. Ancak davalı-karşı davacının tanık listesinde yer alan dört tanık ise dinlenilmeden davalı-karşı davacının ağır kusurlu olduğu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Yargıtay, kararında çekişmeli vakıalar adına ispat gerektiği ve bildirilen tanık sayısının sınırlanamayacağı ve hakimin tanık sayısını belirleyemeyeceği belirtilmiştir. Aksi durumun olması halinde adil yargılanma ve savunma hakkının kısıtlanmasına yol açacağı belirtilmiştir. Hakim, hangi tanığı hangi konuda dinletmek istediği taraflara sorulur ve o konu daha önceki dinlenilen tanık beyanı ile ispatlanmış ise aynı vakıanın ispatı için geri kalan tanıkların dinlememesine karar verebilir.

Davalı-karşı davacı erkek şahit dinletmekten açıkça vazgeçmemiş olmasına rağmen hakim dört tanığı dinlememiştir. Bu nedenle yalnızca tanıkların üçünün dinlenmesine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Bu nedenle Yargıtay, yerel mahkemenin kararına karşılık bozma kararı vermiştir. Yerel mahkemenin vermiş olduğu karat tüm bu nedenlerle usul ve kanuna aykırıdır. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/25083 Esas, 2018/11332 K.)

Eşine Şiddet Gösteren Erkeğin Tam Kusurlu Olması

Taraflar arasında görülen davada, davacı kadın boşanma davası açmıştır. Yerel mahkeme, kusur belirlemesinde, her iki tarafın eşit kusurlu olduğundan bahisle tarafların boşanmalarına karar vermiştir. Bu nedenle davacı kadının maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Bunun üzerine davacı kadın, temyiz talebinde bulunarak yerel mahkemenin vermiş olduğu karara itiraz etmiştir.

Yargıtay kararında, mahkeme tarafından her ne kadar taraflar eşit kusurlu olarak kabul edilmişse de davacı kadına yüklenen kusur eyleminin erkek tarafından vakıa olarak dayandırılmadığını belirtmiştir. Davalı erkek tarafından usulüne uygun olarak ileri sürülmeyen ve çekişmeli olarak belirlenmeyen vakıa esas olarak alınamayacağından davacı kadına kusur yüklenilmesi doğru bulunmamıştır. Davalı erkek, davacı kadına fiziksel şiddet uygulamış, birlik görevlerini yerine getirmemiştir.

Bu nedenlerle davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulü gerekirken mahkeme tarafından eşit kusurlu olmasına karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Davacı kadına davalı erkek tarafından kişilik haklarının saldırı niteliğindeki eylemleri ve davacı kadının maddi zararı nedeniyle maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği de eklenmiştir. Yargıtay, bu gerekçelerle yerel mahkemenin vermiş olduğu kararı bozmuştur. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/24396 Esas, 2018/10301 K.)

Duruşma Davetiyesinin Gönderilmesi Zorunluluğu

Taraflar arasında görülen boşanma davasında, dilekçeler aşaması tamamlanmış ve ön inceleme duruşması da yapılmıştır. Mahkemenin ön incelemesi duruşmalı olarak yapılmasına karar verilmiş ve davalıya ön inceleme duruşma davetiyesi tebliğ edilmiştir.

Davalı taraf, ön inceleme duruşmasına gelmemiştir. Ön inceleme duruşması sonrası tahkikat aşamasına geçilmiş ve tahkikat duruşmasına davet kağıdı davalıya gönderilmemiştir. Davalı tarafa duruşma günü tebliğ edilmeden tahkikat duruşmasında bulunmasına olanak sağlanmadan hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Bu gerekçe ile Yargıtay ilamında, hukuki dinlenme hakkına aykırı olduğundan mahkemenin hükmüne karşılık bozma kararı vermiştir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/26810 Esas)

Boşanma Dilekçesi Davalının Bilinen En Son Adresine Gönderilmesi

Taraflar arasında görülen boşanma davasında davacının dava dilekçesinde davalının adresi gösterilmiş, ancak dava dilekçesi belirtilen adrese değil davalının mernis adresine gönderilmiştir. Davalının mernis adresi, Tebligat Kanunu’nun 21. Maddesine göre bağlı bulunduğu mahalle muhtarlığına bırakılmıştır.

Mahkeme, ön inceleme duruşmasını da yine aynı adrese tebliğ edilmiş, dava tahkikata geçilmiş ve davalı yokluğunda karar verilmiştir. Tebligat, Tebligat Kanunu’na göre davalının bilinen en son adresine yapılacaktır, tebligat yapılamaması halinde ise muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan adresine yapılacaktır. Bu nedenle Yargıtay ilamında, davalıya yapılan tebligatı usulsüz bulduğunu belirtmiştir. Davalıya dava dilekçesi ve ön inceleme duruşmasına davetiye kağıdı usulsüz olarak tebliğ edildiğinden davalının hukuki dinlenilme hakkını zedelediğinden usul hatası olup bozma kararı vermiştir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/19658 Esas 2015/4000 K.)

Dava Dilekçesinde Belirtilmeyen Olaylara Dayanarak Boşanmaya Karar Verilmemesi

Taraflar arasında görülen boşanma davasında, yerel mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık temyiz yoluna başvurulmuştur. Yargıtay ilamında, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre, davanın dayanağı olan vakıaların ve delillerin sıra numarası altında açık bir özet hakinde dilekçeye yazılması gerektiği, öne sürülmemiş olan vakıaların mahkemece incelenemeyeceği, davanın sınırını ön inceleme duruşmasına kadar öne sürülecek olan vakıaların olduğunu belirtmiştir.

Boşanma davalarında genel yargılama usulünün uygulandığı ve uygulanması gereken özel usuller belirtilmiştir. Davalının eşine hakaret ettiği, evlilik birliğinden gelen sorumlulukları üstlenmediği ön inceleme aşamasının tamamlanmasına kadar usulüne uygun şekilde belirtilmediği dayanılmıştır. Bu nedenle tanık beyanlarında dayanılmayan vakıalar ile kusur yüklenemeyeceğinden mahkemenin kararı usulsüz bulunmuştur. Mahkeme kararına karşılık bozma kararı verilmiştir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/12005 Esas, 2015/4023 K.)

Gerekçesiz Yazılan Kararlar Anayasa Hükmüne Aykırıdır

Taraflar arasında karşılıklı boşanma davası görülmüştür. İlk derece mahkemesinin vermiş olduğu karara karşılık temyiz yoluna başvurulmuştur.

Yargıtay, dosya incelemesinde, mahkemelerin her türlü kararının gerekçeli olarak yazılmasının Anayasa hükmünden ileri geldiğini belirtmiştir. Somut olayda, mahkeme hükmünü gerekçeli olarak belirtmediğinden Yargıtay’ın daresince hüküm bozulmuş ve mahkeme yeniden hüküm kurmuştur. Mahkemenin bozma ilamına uyarak yeniden hüküm kurulması karşısında, mahkeme davalı-karşı davacı erkeğin evliliğin bitiminde kusurlu olduğunu ve davacı-karşı davalı kadının ise bir kusurunun olmadığını ileri sürmüştür. Ancak mahkeme, bu kararını da somut gerekçe ile belirtmemiştir. Yargıtay, gerekçesiz karar oluşturulduğundan mahkemenin kararına karşılık bozma kararı vermiştir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2017/5218 Esas, 2018/15358 K.)

Kısa Karar ile Gerekçeli Kararın Çelişkili Olması

Taraflar arasında görülen boşanma davasında ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu karara karşılık temyiz itirazında bulunulmuştur. Yargıtay, dosya incelemesinde, kısa kararda asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne, gerekçeli kararda ise asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine olarak karar verildiğini belirterek çelişki olduğunu eklemiştir. Yargıtay, tefhim edilen karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olamayacağını ve ikisi arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeniden hüküm kurulması gerektiğinden mahkemenin kararına karşılık bozma kararı vermiştir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/7342 Esas 2018/15281 K.)

Taraf Ehliyeti Dava Şartıdır

Taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında verilen hükme karşılık davalı-k.davacı kadın tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur. Yargıtay dosya incelemesinde, davalı-k.davacı kadının ruhsal rahatsızlığı olduğuna dair iddialar olduğu ve bu iddianın birtakım deliller ile ispatlandığını belirtmiştir. Bu nedenle mahkeme tarafından taraf ehliyetinin kamu düzeni olması nedeniyle dava şartının olup olmadığının incelenmesi gerektiği eklenmiştir. Mahkeme tarafından bu hususun ön sorun olarak bekletmemesi ve hüküm kurması usulen aykırı bulunduğundan bozma kararı verilmiştir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/7647 Esas 2018/15069 K.)

 

Sık Sorulan Sorular

Çekişmeli boşanmada mal paylaşımı nasıl yapılır?

Taraflar mal paylaşımı konusunda anlaşamıyor ise çekişmeli boşanma davasından ayrı olarak mal paylaşımı davası açmalıdır. Mal paylaşımı görülen davada, tarafların evlilik birliği içerisinde edindiği malların değeri hesaplanacak ve her iki eş adına yarı yarıya değer paylaştırılmada bulunulacaktır.

Çekişmeli boşanmada nafaka nasıl olur?

Taraflar nafakada anlaşamıyor ise miktarı ve talebi de konu olacaktır. Çekişmeli boşanma davası devam ederken mahkeme tarafından boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olması ya da müşterek çocuk var ise çocuklar adına geçici (tedbir) olarak nafakası ödenmesi için talepte bulunulabilir. Mahkeme ihtiyaç ve sosyal ekonomik duruma göre nafaka takdirinde bulunacaktır.

Çekişmeli boşanmada kusur nedir?

Çekişmeli boşanma davasında, evlilik birliğinden gelen sorumluluklarına, yükümlülüklerine veya sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan eş, diğer eşten tazminat ödenmesini talep edebilir. Mahkeme tarafından boşanmaya neden olan olaylarda hangi eşin daha ağır kusurlu olduğu tespit edilecek ve eşin uğradığı zararın kusur oranına göre tazminat miktarı belirlenecektir.

Çekişmeli boşanmada temyiz süresi ne kadardır?

Mahkemenin vermiş olduğu çekişmeli boşanma gerekçeli karar itiraz süresi 14 gündür. Ancak sürenin başlangıç tarihini bilmek de önemlidir. Karara itiraz, mahkemenin gerekçeli kararının taraflara tebliğ edilmesinden itibaren başlayacaktır. Her iki tarafa gerekçeli karar tebliğ edilmesinden itibaren yasal temyiz yoluna başvurma süresi başlayacaktır.

Çekişmeli boşanmada süreç nasıl işler?

Dava açıldıktan sonra dilekçeler aşaması başlayacak, taraflar sırasıyla dava dilekçesi, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçesi yazacaklardır. Dilekçeler aşamasının tamamlanmasından sonra mahkeme tarafından duruşma tarihi verilecek ve ilk duruşma sonrasında delillerin toplanılması aşamasına geçilecektir. Son olarak da tahkikat aşaması sonrasında karar aşamasına geçilecektir. Çekişmeli boşanma gerekçeli karar taraflara tebliğ edilecek, itiraz olmaması halinde ise karar kesinleşecektir, kesinleşinceye kadar çekişmeli boşanma davası geri çekme mümkündür.

 

Çekişmeli boşanmada anlaşma durumu olur mu?

Taraflar çekişmeli boşanma davası görülürken yargılamanın her aşamasında anlaştıklarını mahkemeye bildirerek anlaşmalı olarak boşanabilirler. Taraflar boşanma ve boşanmaya bağlı diğer unsurlarda anlaştıklarını belirten protokolü mahkemeye sunmalıdır.

Çekişmeli boşanmada velayet kime verilir?

Mahkeme çocuğun bakımını, beslenmesini, sağlığını en iyi şekilde yerine getirecek olan ebeveyne velayet hakkını verecektir. Eğer çocuk idrak yaşında ise mahkeme, çocuğun hangi ebeveynde kalmak istediğini de sorarak karar verecektir.

Çekişmeli boşanmada iki taraf da boşanmak isterse ne olur?

Çekişmeli boşanma davası her iki tarafın boşanmak istediği durumda da açılabilir. Her iki taraf boşanmak istiyor ancak nafaka, müşterek çocuk var ise velayet, tazminat ya da mal paylaşımı gibi hususlarda uzlaşma sağlamıyorsa çekişmeli boşanma davası açılabilir. Genellikle her iki eş boşanmak istiyor ise çekişmeli boşanma tek celsede bitermi sorusu yönlendirilmektedir. Ancak her iki taraf boşanmak istiyor ve boşanmaya bağlı diğer unsurlarda da anlaşmış ise anlaşmalı boşanma ile boşanabilirler.

 

Çekişmeli Boşanma Nasıl Sonuçlanır?

 

Bir davanın nasıl sonuçlanacağı, mahkemenin nasıl bir karar vereceğine dair çok fazla soru gelmektedir. Hakimin son söz söyleyeceği, tüm delillerin değerlendirmesi sonrasında vereceği karara dair net bir sonuç önceden belirtilemez. Hakim, boşanma davasına ilişkin davacının davasını kabul ederek “boşanma” ya ilişkin karar verebilir ya da reddederek “tarafların boşanmamaları” yönünde bir hüküm kurabilecektir. Her iki yönde verilen karara karşılık itiraz yoluna başvurulabilecektir.

 

Çekişmeli boşanmada protokol nedir?

Protokol, anlaşmalı boşanma davasında sunulan ve tarafların boşanma ile boşanmaya bağlı diğer unsurlarında mutabık olduğu sözleşmedir. Taraflar, dava sürecinde boşanma ve diğer unsurlarında anlaşır ise protokol sunarak anlaşmalıya çevirebilirler.

Çekişmeli boşanmada ziynet eşyaları ne olur?

Ziynet eşyası, yani düğünde takılan altınlar konusunda taraflar anlaşamıyor ise çekişmeli boşanma davasına konu edebilirler. Düğünde takılan altınlar konusunda talebi olan eş dava dilekçesinin talep kısmında ziynet eşyaların iadesine ilişkin talepte bulunabilir.

Çekişmeli boşanmada arabuluculuk olur mu?

Arabuluculuk, dava açılmadan önce tarafların uzlaşarak aralarındaki uyuşmazlığı davasız çözülmesini sağlayan bir merkezdir. Arabuluculuğa gidilmesi gereken davalar, kanunda belirtilmiştir. Şu anda kanunen arabuluculuğa başvurma zorunluluğu bulunmamaktadır. Taraflar arabuluculuğa başvurmadan dava açabilirler.

 

Çekişmeli boşanmada avukat şart mı?

 

Herkes kendisini avukatsız olarak temsil edebilir ve dosyasını takip edebilir. Ancak duruşmalara katılma, dilekçelerin hukuka uygun yazılması, yargılama aşamasının takibi gibi birçok durum hukuki tecrübe ve bilgi gerektirmektedir. Geri dönülmez hukuki hataların yapılmaması adına avukat ile dava yürütülmesi daha iyi olacaktır.

 

Çekişmeli boşanmada avukat ücretleri ne kadardır?

Türkiye Barolar Birliği tarafından her sene Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi yayınlanmaktadır. Avukatlar, asgari olarak belirtilen vekalet ücretinden daha düşük bir ücrete davayı alamamaktadır. Ancak davanın konusu, yoğunluğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna göre asgariden yüksek bir ücret belirleyebilecektir.

Çekişmeli boşanmada kadının hakları nelerdir?

Kanunda kadını hem manevi hem de maddi anlamda koruma altına alan hükümler yer almaktadır. Kadın olan eşin, eşinden şiddet görmesi halinde mutlaka 6284 Sayılı kanuna göre uzaklaştırma kararı çıkartabilir. Bunun yanında boşanma davası devam ederken boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olan kadın eş, kendisine nafaka ödenmesini mahkemeden isteyecektir.

Çekişmeli boşanmada şahit (tanık) şart mıdır?

Boşanma davalarında tanık delili önemlidir, çekişmeli boşanmada delil listesi verilmesi halinde duruşmaya çağrılması için tebligat düzenlenecektir. Tarafların evliliğine, tartışmalarına, kusurlu hareketlerine birebir şahit olan kişiler mahkemede tanıklık ettiği takdirde hükme önemli bir şekilde etkisi bulunmaktadır. Mahkeme tanık deliline dayanarak hüküm kurabilir. Ancak şahit şart değildir.

 

Çekişmeli boşanma davasında şahitler dinlendikten sonra ne olur?

Tüm tanıkların dinlenmesi sonrasında mahkemenin toplayacağı başka deliller var ise celp edilmesi için ilgili kurumlardan müzekkere cevabını ya da düzenlenmesi gereken rapor var ise dosyaya sunulmasını bekleyecektir. Ancak tanıklarla birlikte tüm deliller toplanmış ise sözlü tahkikat aşamasına geçerek davayı sonlandıracağını bildirecektir.

 

Çekişmeli boşanmada erkeğin hakları nelerdir?

Boşanma davalarında kadın ve erkek eşit haklara sahiptir. Kadın eş, eşi hakkında uzaklaştırma kararı alabileceği gibi erkek olan eşin şiddet görme durumu bulunuyor ise uzaklaştırma kararı talep edebilecektir. Aynı durum nafaka için de geçerlidir, nafaka talep etme hakkı bulunuyor ise erkek eş, kendisine nafaka ödenmesi yönünde talepte bulunabilecektir.

Çekişmeli boşanma davasında hakim davacıya ve davalıya ne sorar? 

 

Tarafların duruşmaya dair en merak ettiği konu çekişmeli boşanma davasında hakim neler sorar konusudur. Hakim, davacı, dava dilekçesinde iddia olarak neler sunmuş ise savunmada kendisine iddiaları kabul edip etmediği sorulabilir. Bunun yanında davaya verilen savunma dilekçesine dair detay ya da ayrıntı da sunulabilecektir. Ancak genellikle boşanma davalarında yazılı yargılama usulü uygulandığından taraflara çok fazla soru yöneltilmemektedir.

Çekişmeli boşanmada karara itiraz nasıl olur?

Mahkeme tarafından verilen karara karşılık başvurulan itiraz yoludur. Mahkeme tarafından verilen kararın uygun olmadığını ve delillerin takdirinde, değerlendirmesinde mahkemenin yanılgıya düştüğü kanaatinde olan kişi Bölge Adliye Mahkemesi olan istinaf mahkemelerine başvuruda bulunabilecektir.

Çekişmeli boşanmada kiralık evin durumu ne olur?

Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesine göre tarafların yaşadığı müşterek konutun eşlerden birisine tahsis edilmesi istenebilmektedir. Aile konutu olarak eş üzerine tahsis edilmesi halinde kiraya veren kişiye aile konutunun üzerine tahsis edildiği ve kira sözleşmesinin tarafı olduğuna dair bildirimde bulunabilir.

Çekişmeli boşanmada çocuğun velayeti ne olur?

Boşanma davasında her iki taraf çocuğun velayetini istiyor ve taraflar uzlaşamıyor ise mahkeme tarafından velayet kararı verilecektir. Mahkeme, dosyaya uzman bir pedagog ataması yaparak çocuğun hangi ebeveyne verilmesi gerektiği konusunda görüş bildiren bir rapor hazırlamasını isteyecektir.

Çekişmeli boşanmada davacı gelmezse ne olur?

En sık karşılaşılan sorulardan birisi de “çekişmeli boşanma davasına gitmezsem ne olur” sorusudur. Davayı açan kişi olan davacı, duruşmaya gelmez ve dosyasını takip etmez ise dosyası müracaata bırakılacaktır. Çekişmeli boşanma şartları, davayı takip etmektir. Davacı, mahkemeye 3 ay içerisinde başvurmaz ise dosya işlemden kaldırılacaktır. Bu nedenle davacı, açmış olduğu çekişmeli boşanma davasında duruşmaları takip etmelidir, davacının boşanma avukatı var ise duruşmaya yalnızca avukatının katılması dahi yeterlidir.

Çekişmeli boşanmada davalı gelmezse ne olur?

En çok sorulardan birisi davalı gelmezse boşanma davasının devam edip etmeyeceği ya da boşanma kararının gıyabında verilip verilmeyeceğidir. Öncelikle bilmeniz gereken bir durum; boşanma davasında davacı ya da davalı tarafın avukatının bulunması durumunda duruşmaya gelme gibi bir zorunluluğu bulunmamaktadır.

Davacı, boşanma davasında duruşmaya gelmez veya mazereti olmaksızın duruşmaya katılmaz ise dosyayı takip etmediğinden dosya düşebilmektedir. Ancak boşanma davasında avukat ile davayı takip ettiriyor iseniz duruşmalara girmeniz gerekmektedir.

Boşanma davasında davalının avukatının olmaması durumunda ön inceleme duruşmasına mazeretsiz olarak katılmaması durumunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nuna göre davacı iddiasını genişletme riski doğurmamaktadır.

Ayrıca davacının tanıklarını dinleteceği duruşmada, davalının soru sorma hakkı olacağından duruşmaya gelmediği vakit bu hakkını kaybedecektir. Davalının İstanbul’da boşanma avukatı ile boşanma davasını takip ettirmeli ya da duruşmaya gelerek takip etmesi gerekmektedir.

 

Çekişmeli Boşanma Davası Ne Zaman Açılır?

 

Eşlerden birisi boşanmak istiyor ya da boşanmaya neden olan olaylar süreklilik arz ettiğinden artık evlilik çekilmez hale geliyor ise açılmalıdır. Evliliğin bittiğine, artık sona erdiğine emin olan eş artık davayı açabilmelidir. Yasada herhangi bir süre öngörülmemiş olup dava açmak için resmi nikah olması yeterlidir.

 

Anlaşmalı boşanma mı çekişmeli boşanma mı?

 

Anlaşmalı boşanma en hızlı boşanma yoludur. Taraflar anlaşmalı boşanma yolu ile boşanmaya karar verdikleri vakit yaklaşık bir ay içerisinde boşanma işlemini gerçekleştirebilirler. Ancak anlaşmalı boşanma protokolü uzman bir boşanma avukatı ile beraber hazırlanmalı, tarafların protokol ile boşanmalarının hukuki prosedürlere göre hazırlanmalıdır. Hukuki kavramlar kullanıldığından mutlaka vekil ile yürütülmelidir. Ancak avukatlık ücreti hususunda maddi gücü olmayan kişiler ise hukuki danışmanlık hizmeti alarak netice elde edebilecektir.

 

Anlaşmalı boşanma yolu ile boşanan çiftlerin protokoldeki bir açıklıktan ileride mağdur olmalarının, yeniden davalar açılmasının önüne geçilmelidir. Ayrıca imzalanacak olan protokolün menfaat bakımından tarafların dengesi önemlidir; birinin menfaatine bir protokol iken diğer tarafın hukuki kaybına uğrayacak protokol olmamalıdır.

Ancak yalnızca bir duruşma ile sonlanmamakta delil ve tanıklara göre duruşma sayısı da artmaktadır. Üç ya da dört duruşmadan az sonuca varmamaktadır. Süreç daha uzun olduğundan taraflar bu süreç içerisinde hem psikolojik hem de maddi olarak zorluklar yaşayabilmektedir.

Her evlilik bir olmadığı gibi her boşanma davası da bir değildir. Bu nedenle her evlilik durumuna göre tarafların anlaşmalı boşanma yolu ya da çekişmeli boşanmadan hangisini tercih etmeleri gerektiği tespit edilmelidir. Tarafların aralarında imzalayacağı anlaşmalı boşanma protokolündeki maddeler ile dava sonucunda çıkacak olan karara göre boşanma yolu tercih edilmelidir.

Bazı durumlarda eşler, anlaşmalı boşanma yolu ile boşanmayı tercih edip biran evvel boşanmak için haklarından vazgeçebilmektedir. Böyle durumlarda tarafların çekişmeli boşanma davası ile boşanmaları, hak kaybına uğramamaları açısından önemlidir.

Diğer bir durum ise çekişmeli boşanma davasında çıkacak olan karardan daha iyi imkanlar ile kısa sürede anlaşmalı boşanma yolu ile taraflar boşanabilirler. Tarafların anlaşmalı boşanma protokolü ile kesin olarak hangi maddeleri kabul edip imzalayacağı konusunda emin olmaları gerekmektedir.

Taraflardan birisi boşanmak istiyor iken diğer taraf boşanmak istemiyorken anlaşmalı boşanma yolu ile boşanma mümkün olmayacağından çekişmeli boşanma yolu ile boşanma davası açılması daha uygundur. Bütün bunların tespiti ve tarafların hangi boşanma türü ile boşanmalarının kendileri için uygun olacağına dair uzman bir boşanma avukatına danışmaları ile tespit edilecektir.

 

Eşlerin üç yıl ayrı yaşaması halinde hakimin otomatik boşayacağı doğru mudur?

Bazı durumlarda evli çiftler, boşanma davası açılmadan ya da tarafların açılmış olan boşanma davası devam ederken evlerini ayırabilmektedir. Eşlerin resmi olarak boşanmadan üç yıl ayrı yaşaması, evlerin ayrılmasında hakimin direk tarafları boşadığı kanısı çok yaygındır. Ancak Türk Medeni Kanunu’nda belli hukuki prosedürler ile üç yıl ayrı yaşamadan kaynaklı boşanma davası açılabilir.

 

Öncelikle eşler arasında açılan boşanma davasının mahkeme tarafından kabul edilmemesi, reddedilmesi gerekmektedir. Mahkeme tarafından boşanma davasının reddi kararı kesinleştirilmelidir. Mahkeme tarafından verilen kararın kesinleştirilmesi için ilgili kararın taraflara tebliğ edilmesi, taraflara tebliğ tarihinden itibaren yasal süresi içerisinde itiraz yoluna başvurulmaması gerekmektedir. İlgili karar kesinleştiği tarihten itibaren eşler, üç yıl ayrı yaşamış ve evlerini ayırmış ise “Fiili Terk Nedeniyle Boşanma Davası” açarak üç yıl ayrı yaşamaktan kaynaklı boşanabilirler.

Görüldüğü üzere üç yıl ayrı yaşayan çiftlerin boşanabilmeleri için ilgili kanunda belli hukuki prosedürleri bulunmakta, hakim tarafları otomatik olarak boşamamaktadır. Kaldı ki; hakimin ya da aile mahkemelerin çiftlerin aynı evde yaşayıp yaşamadığı ya da yaşıyorsa ne kadar süredir ayrı yaşadığına dair denetimi bulunmamaktadır. Sonuç olarak boşanma davası reddedilen eşin, ret kararının kesinleşmesinden itibaren üç yıl ayrı yaşaması ve bu nedenle fiili ayrılık nedeniyle boşanma davası açılması gerekmektedir.

 

Boşanma davasının reddi sonrası üç yıl geçemeden boşanma davası açılamayacak mıdır?

Boşanma davası için genel olarak bilinen yanlışlardan birisi de boşanma davası reddedilen kişinin üç yıl geçmeden boşanma davası açamayacağı yönündedir. Böyle bir kanının fiili ayrılık nedeniyle boşanma davasının şartları nedeniyle doğduğunu düşünmekteyiz. Davacı, boşanma davasını açmış ve davası reddedilmiş ise üç yıl boyunca boşanma davası açmaya hakkı yoktur kanısı yanlıştır.

Uygulamada böyle bir durum bulunmamaktadır. Davacı, reddedilen boşanma davası sonrası, aynı nedene dayalı olarak ayrı bir dava hiçbir zaman açamaz. Ancak yeni olay, yeni delillerin ortaya çıkması halinde her zaman boşanma davası açabilir. Yalnızca boşanma nedenine dayalı olarak hak düşürücü sürenin geçirilmemesi gerekmektedir. Boşanma davası devam ederken yeni bir olay ve yeni bir delil çıkması halinde de dava açılabilir. Böylelikle ikinci açılan dava ile ilk açılan dava birleştirilecektir.

 

Çekişmeli boşanma davasında duruşmalar kaç dakika sürer?

 

Boşanma davaları, yazılı yargılama usul ile görülmektedir. Yazılı yargılama usulünde taraflar, ön inceleme duruşmasına kadar dilekçeler aşaması tamamlanmalıdır. Taraflar iddialarını ve iddialara cevaplarını yazılı olarak vermektedir. Sözlü yargılama olmadığından duruşmada taraflara uzun uzun tekrardan anlattırılmamaktadır. Ayrıca mahkemelerdeki dosya yoğunluğu nedeniyle duruşmalar, en fazla 5-6 dakika sürmektedir.

Tanık dinlenecek olan duruşmalar için aynı süre geçerli değildir. Her bir tanık dinlenmesi beşer dakikadan başlamakta olup, tanık sayısına göre bir duruşma süresi 40 dakikaya kadar çıkabilmektedir.

Diğer önemli olan bir husus da deliller konusudur. Taraflar dilekçede öne sürmüş olduğu iddia ve cevaplarını delilleri ile ispat etmek zorundadırlar. Duruşmada dilekçede yazmış olduğu iddiaları hakime yüz yüze anlatarak ispatlamış olunmamaktadır. Taraflar delillerini sunmak için ayrı delil dilekçesi hazırlamalı, delil dilekçesini HMK’de öngörülen süre içerisinde sunmalıdır.

 

Çekişmeli boşanmada karşı taraf boşanmak istemezse ne olur?

Eşlerden birisi boşanmak isterken diğer eş boşanmak istemeyebilir. Böyle durumlarda anlaşmalı boşanma yolu ile taraflar boşanamayacaktır. Genellikle, boşanmak istemeyen eş dava sürecini uzatmak ve boşanma isteğinin yerine gelmemesi için sürüncemeye bırakmak istemektedir. Başka unsurlar için de geçerlidir. Yalnızca boşanma unsuru olarak değil, nafaka; mal paylaşımı; tazminat konularında da taraflar uzlaşamadığında çekişmeli boşanma davası ile devam etmek zorunda kalmaktadırlar.

 

Taraflardan birisi boşanmak istiyor diğer taraf boşanmak istemiyor ise hakim, boşanma davasını reddeder mi? Boşanma davasını açan ve boşanmak isteyen taraf evliliğin artık taraflar için çekilmez hal aldığını, evliliğin temelden sarsıldığı iddiasını delillerle ispatlamalıdır. Davacı, boşanma nedenlerini ispatlar ise mahkeme tarafından boşanma davası kabul edilecektir. Taraflardan birisi boşanmak istemezse boşanma gerçekleşmez diye bir kural yoktur.

 

Dava sürerken başkası ile yaşamak dava sürecini nasıl etkiler?

Eşler arasında boşanma davası devam ediyor ve mahkeme tarafından henüz bir karara varılmamış ise taraflar halen resmi olarak evlidirler. Boşanma davası devam ederken eşlerin birbirlerine sadakat yükümlülüğü devam etmektedir. Boşanma davasında verilen karar kesinleşene kadar taraflar boşanmış sayılmayacaklardır. Bu nedenle taraflar halen evli gibi hayatını devam ettirecek, başkası ile birlikte yaşadığı vakit eşini aldatmış olacaktır.

 

Boşanma davası devam ederken başka biri ile aynı evde yaşar iseniz, eşiniz sadakat yükümlülüğünüzü ihlal ettiğiniz gerekçesi ile size karşı yeni bir dava açabilir. Mahkeme, karara çıkmış ve itiraz nedeniyle üst mercide olsa dahi dosya kesinleşmemiş demektir. Kesinleşmeyen dosya adına taraflar halen evli sayılmaktadır. Mahkemenin vermiş olduğu boşanma kararı kesinleşip kesinleşme şerhi verilmemiş ise sadakat yükümlülüğü halen devam ediyor demektir.

 

Akrabalar şahit olarak kabul edilebilir mi?

 

Tanık delili, takdiri bir delil olup kesin bir delil değildir. Ancak boşanma davalarında tanık delili önemli bir delil olup hakim, taraflar arasındaki olay ve durumlara bizzat şahit olan kişilerin anlatımlarını hükme esas alabilmektedir. Mahkeme, tanık delilinde akraba ya da arkadaş ayrımı yapmamaktadır. Tanıklarda önemli olan evliliğin bitmesine neden olduğu iddia edilen olaylara tanıkların bizzat tanık olup olmadığıdır.

Nitekim yanlış bilinenlerden birisi de akrabaların şahitliğinin mahkemede geçerli olmadığıdır. Davacı ya da davalının akrabası olan kişilerin şahitliği kabul edilir ancak; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre tanıklıktan çekinme hakkına sahip olanlar vardır. İlgili kanunda da belirtildiği üzere; davacı ya da davalının nişanlısı, eşi, altsoyu ya da üstsoyu, evlatlığı, üçüncü derece dahil olmak üzere kayın ve kan hısımı olan kişiler tanıklık yapmak istemeler ise tanıklıktan çekinebilirler. İlgili kanunda yalnızca taraflardan belli yakınlık derecesine sahip olan kişilere tanıklıktan çekinme hakkı tanınmıştır.

 

Çekişmeli boşanma davasında ara karar nedir?

 

Ara karar, nihai olmayan kararlardır. Mahkeme devam ederken verilen ara kararlar hüküm niteliği taşımaz, dava devam ederken yardımcı olan kararlardır. Ara karar, esas karar ile birlikte istinafa itiraz yoluna gidilebilir.

 

Dava sürecinde verilen ara karara örnek olarak tedbir nafakası verilebilir. Tedbir nafakası, dava sürecinde eşin mağdur olmaması için boşanma davası kesinleşinceye kadar ödenmesi yönünde karar verilmektedir. Tedbir nafakası, ara karardır.

 

Çekişmeli Boşanmanın Anlaşmalıya Çevrilmesi Mümkün Müdür?

 

Eşler dava devam ederken boşanma ve boşanmaya bağlı unsurlarda anlaşmış ise anlaşmalıya çevrilebilir.Taraflar, imzaladığı protokolü sunmalı ve anlaşmalı boşanmak istediğini yazılı olarak bildirmelidir.

 

Dava sürecinde polis tarafından aile fertleri araştırılır mı?

 

Mahkeme, tarafların sosyal ekonomik durum incelemesi yapılmasını, buna ilişkin SED raporu hazırlanmasını istemektedir. SED raporu, mahkeme tarafından verilecek tazminat, nafaka konuları için hazırlanması istenilmektedir.

Mahkeme tarafından SED raporunun hazırlanması için emniyet birimine müzekkere yazılarak araştırılması talep edilmektedir. İlgili raporda istenilen bilgiler, davadaki tarafların üzerine kayıtlı gayrimenkul ya da araç bulunup bulunmadığı, ikamet ettiği evin kirada olup olmadığı, oturduğu ev kira ise aylık ne kadar kira ödediği, herhangi bir yerden geliri olup olmadığı, geliri var ise ne kadar gelir elde ettiğine dair bilgilerdir. Uygulamada genellikle emniyet birimi telefon ile davadaki tarafları arayarak bu yönde araştırma yapmakta, bilgiler SED raporuna dökmektedir.

 

Mahkemede iftira atılınca aksi durum nasıl kanıtlanabilir?

 

Taraflar, evlilik birliğinin temelden sarsıldığını ve evliliğin bitiminde kusurlu tarafın karşı taraf olduğunu iddia ediyor ise kanıtlamak zorundadır. Mahkemede karşı taraf, size kötülemek ve kusur atfetmek adına birtakım iddialarda bulunuyor ise kanıtlamak zorundadır. Nitekim her iki taraf iddialarını delilleri ile ispatlamak zorundadır.

Karşı taraf delil sunarak yalan ve asılsız iddialarda bulunuyor ise karşı ispat yaparak iddiasını çürütebilirsiniz. Tanık beyanı, belge, döküman, mesaj kayıtlarına dayanarak karşı delil ile eşinin yalan beyanda bulunduğu kanıtlanabilir.

 

İki taraf da boşanmak isterse dava sonuçlanır mı?

 

Her iki taraf boşanmak istiyor ancak boşanmanın diğer unsurlarında anlaşamıyorlar ise çekişmeliden dava açmalıdır. Taraflar davada evliliğin bittiğini, taraflar arasında artık çekilmez hal aldığını iddia ediyorlar ise bu durumu ispat etmek zorundadırlar. Taraflar evliliğin bittiğine dair iddialarını ispatladığı takdirde mahkeme tarafların boşanmasına karar verecektir.

 

Tarafların farklı şehirlerde yaşaması davayı etkiler mi?

 

Davayı açacak olan kişi, eşlerin son altı ayda ikamet ettikleri yerde açabileceği gibi eşlerden birinin yerleşim yerindeki aile mahkemesinde de açılabilmektedir. Dava açıldıktan sonra tarafların nerede yaşadığı veya hangi ilde kaldığı boşanma davasına etki etmemektedir.

 

Davacı, davayı açtıktan sonra tayin isteyerek başka bir ile taşınabilir, başka bir şehirde düzenini kurabilir. Hatta davasını açmadan önce eşinden ayrı bir şehre taşınan eş, taşınmış olduğu şehirdeki aile mahkemelerinde açabilmektedir. Boşanmaya konu olan olay ve durumlar hükme esas alınacak olup dava devam ederken tarafların ayrı şehirlerde yaşaması davaya herhangi bir etkisi olmamaktadır.

 

Davacı eş, eşini suçlar ise dilekçe savunma yönünde mi yazılmalı?

Davacı, Türk Medeni Kanunu’nda sayılan nedenlerden birine dayanarak evliliğin bittiğini ve eşinin bu evliliğin bitmesinde tam kusurlu olduğunu dava dilekçesinde belirtebilir. Eşiniz tarafından sizi suçlar nitelikte bir dava dilekçesi yazılmış ise uzman bir boşanma avukatına danışmalısınız. Boşanma avukatı ile davacı olan eşinizin yazmış olduğu dava dilekçesine mevzuata uygun nitelikte iddialara cevaplayan cevap dilekçesini sunabilirsiniz.

 

Cevap dilekçesinde, eşinize aynı dosya üzerinden karşı dava açabilir ya da karşı dava açmadan yalnızca iddiaların asılsızlığını iddia ederek delillerinizi belirtebilirsiniz.

 

Kadının geçmişte yaşadığı hastalıklar boşanma sebebi olabilir mi?

 

Davada, evlilik içerisinde geçen olaylar ele alınmakta, evliliğin bitmesine neden olacak olan durumlar değerlendirilmektedir. Kadının evlilik öncesinde yaşadığı hastalıklar, evlilik birliğine etki edecek durumda değil ise boşanma davasını konu olsa dahi hükme esas alınmaz.

 

Ancak kadının evliliğe doğrudan etki eden, evlilik birliğini olumsuz yönde sarsan bir hastalığı var ise bu durum boşanma davasına konu olabilmektedir. Böyle durumlarda kadının hastalığı evlilik birliğini doğrudan olumsuz yönde etkiliyor ise kadın tedavi olmayı kabul ettiği müddetçe tedavisinin bitimini bekleyebilir. Ancak kadın, tedavi olmayı reddediyor ise mahkeme, tarafların boşanmalarına karar verebilir.

 

Hamilelik dava sürecini etkiler mi?

 

Kadın eş hamile iken eşine boşanma davası açabilir. Kadının hamile olması dava açmaya engel bir durum teşkil etmez. Nitekim evlilikte problem yaşanıyor ve kadın için çekilmez bir hal almaya başlıyor ise hamile de olsa kadının dava açma hakkı bulunmaktadır.

 

Dava süresi boyunca hamile olan kadın lehine ödenmesi için tedbir nafakasına karar vermektedir. Karar sonucu tedbir nafakası, yoksulluk nafakasına dönüşecektir. Bunun yanında hamile olan kadın, dava süresi içerisinde doğum yaptığı takdirde müşterek çocuk adına tedbir nafakası ödenmesi için karar verecek, dava sonlanınca iştirak nafakasına dönecektir.

 

Davacı kadının, dava sonrasında eşinden hamile kalması davayı etkileyecektir. Kadının dava açtıktan sonra eşi ile yeniden bir araya gelip hamile kalması eşini affettiğini göstermektedir. Ancak davacı kadının başka birinden hamile kalması demek eşini aldatmakta, sadakat yükümlülüğünü ihlal etmektedir. Bu nedenle davanın seyri değişecek, aldatılan eş, delilleri ile birlikte ayrı bir dava açabilecektir.

 

Dava düşerse ne yapılmalı?

 

Dilekçeler aşamasının tamamlanmasından sonra duruşma günü verilir ve taraflara duruşma davetiyesi gönderilir. Taraflara duruşma gününü bildirir davetiye gönderildiği halde taraflar duruşmaya katılmazlar ise dosya işlemden kaldırılır. Taraflardan biri duruşmaya gelir, diğer taraf duruşmaya gelmez ise duruşmaya gelen tarafın talebi üzerine dosya işlemden kaldırılır. Mazeretini bildirmeden duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemler adına itirazda bulunamaz.

 

Açmış olduğunuz dava, duruşmaya mazeret bildirmeden katılmadığınız için işlemden kaldırılmış ise ne yapmalısınız? Öncelikle belli bir süre içerisinde dosyanızı yenileyebilirsiniz. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç ay içerisinde dosyanın yenilenmesini talep edebilirsiniz. Ancak üç ay içerisinde dosya yenileme işlemi yapılmamış ise dosya açılmamış sayılacaktır.