Taraflar arasında imzalanan evlilik akdi adına kurucu unsur bulunmaktadır. Söz konusu kurucu unsurlar bulunmadığı hallerde evlenmenin yokluğundan söz edilecektir. Evliliğin kurucu unsurlarının bulunmaması halinde evlilik hiç gerçekleşmemiş sayılacaktır. Evliliğin mutlak ya da nisbi butlan sebepleri ile iptalinden farklı bir durumdur.
Evliliğin gayesi olan hayatını birleştirme olan ve taraflar bu iradeyi açıklasalar dahi evlenmenin varlığı ancak ayrı cinsiyette olan kişiler için mümkün olacaktır. Bazı ülkelerin hukukunda hemcinsiyle evlilik mümkün olabilmektedir. Ancak Türkiye’deki yasada böyle bir durum mevcut değildir. Türkiye’de aynı cinsten olan iki kişi, evlilik iradesini açıklamış olsalar dahi böyle bir birleşme evlilik olarak tanımlanamayacak ve yoklukla sakat olacaktır. Diğer önemli olan husus ise tarafların evliliğinden sonra eşlerden birisinin cinsiyet değiştirmesi halinde ne olacağıdır. Ancak Türk Medeni Kanunu’na göre cinsiyetini değiştirmek isteyen kişilerde aranan şartlardan birisi de evli olmaması koşuludur. Evli olmayan kişiler diğer şartları da barındırdığı takdirde cinsiyetini değiştirebilmektedir.
Evlilik için belli koşullardan birisi de evlilik iradelerini karşılıklı olarak yetkili memur önünde açıklamalarıdır. Evlendirmeye yetkili olmayan biri önünde ortak irade açıklaması tarafların evlenmesi açısından yokluk hali olacaktır. Örneğin; yalnızca imam önünde evlilik iradesini açıklamak evlilik açısından yok hükmünde olacaktır. Dini olarak evli kabul görse dahi, resmiyette evlilik kazanamayacaktır. Bunun yanında resmi olarak evlendirmeye yetkili olmayan herhangi bir memura yapılan açıklama ile de evlilik iradesi resmiyet kazanamayacaktır.
Taraflardan birisi ya da her ikisi nikah kıymaya yetkili memur önüne gelmemiş ise evlenme yok hükmünde olacaktır. Evlenme iradesinde bulunan her iki taraf evlendirmeye yetkili memur önünde hazır bir şekilde bulunmalıdır. Ayrıca her iki taraf evliliğe dair ortak iradelerini açıklamalıdır, açıklamaması halinde yok hükmünde olacaktır. Bazı haberlerde mizah olarak evlendirmeye yetkili memur önünde “evet” yerine “hayır” diyen kişiler olduğunu görmekteyiz. Böyle bir durumda mizah dahi olsa yasa olarak belli şartlarda ortak irade adına evet olarak açıklama gerektiğinden evlilik gerçekleşmemektedir. Görüldüğü üzere bu durumun latifesi dahi olmamaktadır.
Evliliğin iptali ile yokluğunun farkı sonuçları bakımından özellikle ayrılmaktadır. Her iki durumun farklılığı burada belli olmaktadır. Öncelikle evlilik adına gerekli olan koşulların yokluğu halinde evlilik hiçbir şekilde gerçekleşmeyecektir. Evlilik, yok hükmündedir. Ayrıca evliliğin yokluğu talebi ile dava açılmasına, bu durumun tespitinin yapılmasına dahi gerek yoktur. Bunun dışında herhangi bir davaya konu edilen evlilikte, hakim evliliğin yoklukla kurulduğunu fark eder ise bun kendiliğinden nazara alacaktır. Bunun yanında, söz konusu evliliğe dair her ilgili nüfus kaydının düzeltilmesi amacıyla yokluğun tespitinin yapılması amacıyla dava açabilir.
Evliliğin kanuna uygun bir şekilde yapılması halinde evliliğin yokluğundan bahsedilemeyecektir. Kişi, karşı cinsten birisiyle yetkili memur önünde müstakbel eşi ile evlenme isteği iradesini belirttiği vakit, evlenmenin yokluğunu gerektirecek bir hal olmadığı ortaya çıkacaktır.
Kişinin aynı cinsiyetten evlenmesi halinde Türkiye’de geçerli bir evlilik sayılmayacaktır. Ayrıca evlendirmeye yetkili bir memur önünde evliliğe dair irade belirtilmelidir. Evlendirmeye yetkili olmayan bir memur tarafından gerçekleştirilen evlilik, resmiyet kazanmayacaktır. Her iki taraf evlendirmeye yetkili memur önünde hazır olmalıdır.