Evlilik birliği önemli olan bir kurum olup kanunen belli başlı şartlara bağlanmıştır. Evlilik adına sağlam temeller oturtulması amaçlanmaktadır. Evlenmek isteyen kişinin yalnızca evlenme ehliyetine sahip olması yeterli değildir. Evlenme ehliyeti olan kişinin yapacağı evliliğe engel bir durumun olmaması gerekmektedir. Bu nedenle evlenecek olan kişiler adına belli kriterler ve sınırlamalar getirilmiştir. Bu nedenle evlenme engelleri getirilmiştir. Evlenme engelleri kesin evlenme engelleri ve kesin olmayan evlenme engelleri olarak ikiye ayrılmaktadır.
Türk Medeni Kanunu kesin olan evlenme engellerini saymış ve engele rağmen evlendikleri takdirde mutlak butlan ile geçersiz olacağını belirtmiştir. Kesin evlenme engellerinden ilk olarak hısımlık makamını saymıştır. Hısımlık makamına göre üç alt dala ayrılmaktadır; kan hısımlığı, kayın hısımlığı ve evlatlık olmak üzere üç makam vardır.
Kan hısımlığı halk arasında akrabalık olarak nitelendirilmektedir. Türk Medeni Kanunu’na göre belli bir dereceye kadar yakın olan akrabaların evlenmesine kesin evlenme engeli konulmuştur. Yakın akrabaların evlenmesine yönelik konulan evlenme engeli hem tıbben hem de ahlaken gereklidir. Sonuçta hısım arasında yapılan evlilikte, kalıtımsal bir hastalığın nesillere aktarılması ve diğer nesilleri tehlikeye sokacağı da mümkündür.
Öncelikle derece yakınlığına bakılmaksızın altsoy ve üstsoy arasında evlenme engeli vardır. Hısımlık derecesi ne kadar uzarsa uzasın hiçbir şekilde altsoy ve üstsoylar arasında evlilik gerçekleşemeyecektir. Kardeşler arasında da evlilik yapılması mümkün değildir. Kardeşlerin sadece annesi ya da babası bir ise yine kardeşlerin evlenmesi mümkün değildir. Görüldüğü üzere kardeşlerin evlenme yasağında anne ve babanın bir olmasında geçerli bir durum değildir. Hukuki olarak tam kan kardeşi ile yarım kan kardeşini de kapsadığı söylenebilir. Anne ve babanın bir olmadığı kardeşlikler için de geçerli bir durumdur. Kanun üçüncü derece de dahil olmak üzere dördüncü dereceye kadar evlenme engeli koymuştur. Amca, hala, teyze, dayı ile yeğen arasında evlenme engeli vardır. Ancak hala, dayı, amca, teyze olan üçüncü derecenin çocuğuyla evlenebilmek mümkündür. Halk arasında kuzen diye bilinen dördüncü derece hısımlık ile evlenilebilir; herhangi bir yasak konulmamıştır. Türk Medeni Kanunu’nun 129. Maddesinde de belirtmiş olduğu üzere; Aşağıdaki kimseler arasında evlenme yasaktır: – Üstsoy ile altsoy arasında; – kardeşler arasında; – amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenleri arasında, – Kayın hısımlığı meydana getirmiş olan evlilik sona ermiş olsa bile, eşlerden biri ile diğerinin üst soyu veya alt soyu arasında, – Evlat edinen ile evlatlığın veya bunlardan biri ile diğerinin alt soyu ve eşi arasında.
Kayın hısımlığı evlilik birliğinin kurulması ile kurulan bir bağdır. Eşlerin evlendikten sonra eşinin kan bağı olduğu akrabalarıyla kayın hısımlığı adı altında akrabalık kurmasıdır. Özetle; eşin akrabalarının diğer eşin de akrabası olmasıdır. Kayın hısımlığı evlilik birliğinin ortadan kalkması ile sona ermez; kayın hısımlığı boşandıktan sonra devam eder. Kayın hısımlığı evlenme engelinde önemlidir. Kimse eski eşinin altsoyu ve üstsoyu ile evlenemez. Ancak yansoyu ile evlenebilmesi mümkündür. Eski eşinin annesi ya da babası ile evlenme engeli nedeniyle kişi evlenemeyecektir; ancak kardeşi ile evlenebilecektir.
Yapay hısımlık diğer hısımlık türlerinden farklıdır; mahkeme kararıyla kurulan bir hısımlık türüdür. Ancak evlatlık ile evlat edinenin kurmuş olduğu bağda da evlenme engelleri bulunmaktadır. Kan hısımlığında sayılan evlenme engellerinden daha kısıtlıdır. Türk Medeni Kanunu’nda evlatlığa ilişkin evlenme engelleri: – Evlatlık ile evlat edinen kendi aralarında evlenemez, – Evlat edinen ile evlatlıktan birinin altsoyu ile eşi arasında evlilik birliği kurulamaz.
Evlenmeden önce başvuruda bulunurken resmi sağlık kuruludan rapor alınması gerekmektedir. Evlenmeye ilişkin tıbbi bir sakınca görülmediği müddetçe evlenilemez. Türk Medeni Kanunu’nun 133. Maddesinde belirttiği üzere; _“Akıl hastaları, evlenmelerinde tıbbî sakınca bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla anlaşılmadıkça evlenemezler.”_ Akıl hastası olan kişilerin hastalığının derecesi önemlidir. Türk Medeni Kanunu’na göre ayırt etme gücüne sahip olmayanların evlenmesi mümkün değildir. Özetle resmi sağlık kurulunun vermiş olduğu raporda evlenemez ibaresi geçtiği takdirde evlenemezler.
Daha önce evlenen ve boşanan kişi, bir daha evlenmek istiyor ise daha önceki evliliğinin bittiğini kanıtlamalıdır. Türk Medeni Kanunu tek eşlilik (monogami) sistemini benimsemektedir. İlk evliliğini sonlandırmadan ikinci evlilik gerçekleştirilemez. Evli olan birisi başkasıyla evlenemez, mükerrer evlilik dediğimiz sistem bizim hukuk sistemimizde bulunmamaktadır. Evli olduğu halde ikinci defa evlendiğinde ikinci evlilik geçersiz sayılacaktır. Türk Medeni Kanunu’nun 130. Maddesinde belirtildiği üzere; _“Yeniden evlenmek isteyen kimse, önceki evliliğinin sona ermiş olduğunu ispat etmek zorundadır.”_ İlgili kanun maddesinden de anlaşıldığı üzere, önceki evliliğin sona erdiğini yeniden evlenmek isteyen kişi ispatlamak zorundadır. Evlilik, ölüm ile sona ermiş ise nüfus kayıt örneği evlilik başvurusunda ya da evlendirme memuruna sunulabilir. Eğer evlilik boşanma ile sona ermiş ise boşanma kararının kesinleşme şerhi ile birlikte sunarak kanıtlanabilir.
Kesin olan evlenme engeli ile evlilik mutlak butlanla hükümsüz olmakta iken kesin olmayan evlenme engelinde evliliğe etkisi olmamaktadır. Evlendirme memurunun bu engeli gördüğü vakit evliliğe dair işlemleri yapmamalıdır; ancak evlenilmesi halinde de evlilik birliğini geçersiz hale getirmeyecektir. Kesin olmayan evlenme engelleri ise bekleme süresi ile bulaşıcı hastalıklardır.
Bekleme süresi, iddet müddeti olarak da geçmektedir. Kadınların evliliğinin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün geçmeden evlenememesidir. Bu durum kanunen soybağının karışmaması için alınan önlem olup soybağı nedeniyle yalnızca kadınlar yönünden söz konusudur. Kadının önceki eşi ile yeniden evlenmesi halinde üç yüz gün olan iddet müddetinin beklenmesine gerek olmamaktadır. İddet müddeti içerisinde başka birisi ile evlenmek isteyen kadın, aile mahkemesine iddet müddetinin kaldırılması talebiyle dava açabilecektir. Bunun yanında kadının doğum yapması ile birlikte üç yüz gün kendiliğinden sona erecektir.
Umumi Hıfzısıhha Kanunu’nun ilgili maddesinde evlenmeye engel olarak belli başlı bulaşıcı hastalıklar sıralanmıştır. Bu hastalıklar, frengi, belsoğukluğu, yumuşak şankr, cüzzam hastalığının geçme tehlikesinin geçtiğinin resmi sağlık raporu ile raporlandırılmaması halinde evlenemeyeceği öngörülmüştür. Ancak kesin olmayan evlenme engelidir, evlenme hastalığa rağmen gerçekleştiği vakit evlilik geçerli olacaktır.
Kişinin evlenmek için yaşının uygun olması yeterli değildir. Evlenecek olan çiftler adına belli kriterler getirilmiştir. Kesin olan ve kesin olmayan evlenme engelleri olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Evlenme engeli genellikle çiftler arasındaki akrabalık derecesi, hastalık veya başka birisiyle evlenme gibi engellerdir.
Kesin olan evlenme engelleri akrabalık derecesine göre engel olduğundan geçici değildir. Ancak kesin olmayan evlenme engellerinden birisi olan boşanmadan sonra kadın için verilen bekleme süresi geçici evlilik engelidir. Boşanma sonrasında kadın için bekleme süresi olan 300 günün dolması ile evlenme engeli sona erecektir.
Umumi Hıfzısıhha Kanunu’nda evlenmeye engel olan bulaşıcı hastalıklar sıralanmıştır. Bunlar bel soğukluğu, frengi, yumuşak şankr, cüzzamdır. Bu hastalıkların geçme tehlikesi olduğu raporlandırılması halinde evlilik engeli ortaya çıkacaktır.
Kişinin üçüncü dereceye kadar olan hışmı ile evlenmesi yasaktır. Ancak dayı, hala, teyze, amca çocukları olan dördüncü derece hısım ile evlilik gerçekleştirilebilir. Eski eşin annesi veya babası ile evlenme gerçekleştirilemez. Bir de evlatlık ile evlat edinen evlenemeyeceği gibi evlat edinen ile evlatlıktan birinin altsoyu, üstsoyunun evlenmesi yasaktır.
Evlilik engeli olarak kanunda akrabalık derecesi, yaş, halen evli olması gibi engeller belirtilmiştir. Ancak çiftlerin farklı dine, inanca sahip olması hukuki bir konu değildir. Farklı dine sahip olan kişilerin evliliğinde engel olup olmadığı durumu din adamlarının tartışma konusudur.
Üçüncü dereceye kadar kan hısmı, yapay hısım ile kurulan evlat edinen ve evlatlığın evliliği, kişinin başka birisiyle evli olması, evliliğe engel derecede olan akıl hastalığı, üstsoy ve altsoy olan kayın hısmı ile evlenilemeyeceği kesin evlenme engeli olarak hüküm altına alınmıştır.